İkiziyle daha anne karnındayken karaciğer nakli gerekeceği söylenen 11 aylık Eren Aslan bebeğe, 19 yaşındaki teyzesi Hayat, donör oldu.

İzmir’de ikiz gebeliğinin 28. haftasında Eren Aslan adını verdiği (1) oğlunun safra yollarının olmadığı tespit edilip doğumdan sonra karaciğer nakli gerekeceği söylenen anne Nazlıcan (30), baba Uğur Admış’ın (32) imdadına “anne yarısı” teyze Hayat Elbi (19) yetişti. Teyze Hayat, nakilden 15 gün sonra bir yaşına basan yeğenine “hayat hediyesi” verirken, Prof. Dr. Murat Kılıç, “Eren Aslan bebeği son dönem karaciğer yetmezliğinde Teyzesinin dokusu tuttu, şimdi ikisi de çok iyi” dedi.

Sorun anne karnındayken belli olmuştu

İzmir’de oturan Nazlıcan Admış, eşi Uğur Admış’a (32) bebek müjdesini verdiğinde büyük sevinç yaşamış, ikiz gebelik olduğunu öğrendiklerinde mutlulukları katlanmıştı. Ancak gebeliğin 28. haftasında yapılan rutin muayenede ikizlerden erkek bebeğin safra yollarında sorun olduğu belirlendi. Bu sorunun bebeği doğduktan sonra karaciğer nakline götüreceği söylendi. Nazlıcan Admış, 5 Haziran 2023’de oğlu Eren Aslan ile kızı Güneş ela’yı kucağına aldı. Ancak daha ilk günden ayrılıklar başladı. Eren Aslan doğumdan hemen sonra bir üniversite hastanesinde kuvöze koyuldu. Minik bebek 21 gün yoğun bakımda tedavi gördü, lohusa anne de bu süreci minik kızıyla birlikte hastanede geçirdi. Eren Aslan için nakle giden süreç bir başka üniversite hastanesinin takibinde başladı. Bebeğin büyümesi beklenirken, anne çoğu zamanını hastanede oğluyla geçirmek zorunda kaldı, minik kızına ise büyükanneler baktı. Eren Aslan’ın sağlık durumu iyice bozulmaya başlarken, Admış çifti nakil için Acıbadem Kent Hastanesi’ne başvurdu. Eşi kan grubu uymadığı, kendisi de lohusa olduğu için verici olamayan Nazlıcan Admış’ın çaresizliğine, daha hamileyken gönüllü olan teyze Hayat Elbi ilaç oldu. Verici olarak genç teyzenin uygun bulunması üzerine teyze yeğen 21 Mayıs’ta nakil operasyonuna alındı. Acıbadem Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç da; Doç. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Kamil Kılıç, Opr. Opr. Dr. Rasim Farajov, Doç. Dr. Mert Akan, Uzm. Dr Alihan Pirim ve Uzm. Dr. Özgür Bolat’tan oluşan ekibin gerçekleştirdiği nakil öncesinde bebeğin son dönem karaciğer yetmezliğinde olduğuna dikkat çekti.

Geç kalınsaydı bebek kaybedilirdi

Taburculuk sonrası ilk kontrole gelen bebek ve teyzenin sağlık durumlarının iyi olduğunu belirten Prof. Dr. Kılıç, hastasıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Eren Aslan 11 aylık bebekti ve doğuştan sarılık olup sarılığı geçmeyince biliyer atresi şüphesi dediğimiz bir hastalığı vardı. Biliyer atresi doğuştan saf yollarının olmaması ve buna bağlı kısa zamanda karaciğer sirozu gelişmesiyle sonuçlanan bir hastalık. Ve tek tedavisi de karaciğer nakli. 11 aya kadar çocuk zorlanarak gelmişti. Ama son hali artık nakil olmazsa devam edemeyecek durumdaydı. Nakil olmazsa birkaç ay içinde kaybedebileceğimiz durumdaydı. Teyzesi de verici olunca 21 Mayıs’ta nakil yaptık. Nakilde iyi sonuçlandı. Vücut organı tuttu. Taburcu ettik, kontrollere geliyor. Hem teyzesi hem bebek sağlıklı.

Kız kardeşimi ben büyütmüştüm, o oğluma can oldu

“Balın sahte olduğu laboratuvarda anlaşılır” “Balın sahte olduğu laboratuvarda anlaşılır”

Kız kardeşinin adı gibi oğluna hayat verdiğini ve kötü günleri geride bıraktıklarını belirten anne Admış, şöyle konuştu: “Buraya başvurduğumuzda oğlumun karaciğeri artık iflas etme durumundaymış. Siroz bütün vücudunu saymış. Kız kardeşim Hayat daha ilk günden gönüllü olmuştu. Bir hafta içerisinde de ameliyata alındık. Çok zor ama çok başarılı bir ameliyat oldu. Herkese çok teşekkür ediyorum buradan. Doktorlarımız mükemmeldi zaten. Doktor bir hafta içerisinde ameliyat olmazsa çocuğu kaybederiz demişti. O yüzden çok korkmuştuk. Bir an önce ameliyata girmesi gerektiğini biliyorduk. 11 ay 20 günlüktü. Şu an 1 yaşında 10 günlük oldu zaten. İkizlerin doğum günü yaklaşmıştı, 5 Haziran’da. Ben doğum günden sonra olsa olur mu? Diye sormuştum. Çocuğunu kaybetmek istiyorsan olabilir, dedi. Tabii ki de bu riski göze alamazdık. Nakil oldu, 9 gün yoğun bakım süreci oldu. Çok korktuk hepimiz. Vericisi kız kardeşim hayat. Hayat’ın dünyaya gelmesinde benim anneme babama baskım çok oldu, onlar hiç istemiyor bense bir kardeşim olsun çok istiyordum. Aramızda 10 yaş var. Annem kardeşimi doğurduktan sonra hastalanmıştı, babaannem yanımızdaydı, Hayat’a ben bakmıştım, onun her şeyinde yanında ben vardım. Şimdi diyorum ki annem benim için bir ’Hayat’ doğurmuş. Oğlum için”

"Doğum gününde akülü araba hediye edecektim, ciğerimi hediye ettim"

Eren Aslan’ı bekleyen sağlık sorunlarını daha ablasının karnındayken öğrendiklerini ve verici olmak isteğini o an söylediğini belirten 19 yaşındaki Hayat Elbi, “Önce can, sonra canan derler. Benim için o can oydu, öncelik Eren Aslan’dı” diyerek duygularını şöyle dile getirdi: “Yeğenim kendimden önce o geliyordu her zaman. Hiç ismini koyamayacağım bir duygu. Bir ismi yok bence. Çünkü hiç tarif edilemeyen ismi olmayan bir duygu. Adım Hayat. Çok erken doğmuşum. Ölecek sanılmışım. O yüzden yani yaşama tutununca ,anneme yeni bir yaşam sunuyor gibi olduğum için annem ismimi Hayat koymuş. İlk hayatım annem, ikinci hayatı da yeğenime verdim. Benim için çok güzel bir şey. Eren Aslan sapsarıydı ameliyat öncesi. Onun beyazladığını görünce bile o kadar mutlu oldum ki hani bu hissin benim için hiçbir tarifi yok. Ben de çok iyiyim. İkizlerin 5 Haziran’da doğum günleri vardı. Ben Eren’e akülü araba almak istiyordum, birlikte sahilde gezelim diye. Bir sene boyunca bu hediyeyi düşünmüştüm, oysa doğum gününde ona yeni bir hayat verecekmişim. Ama doğum gününe yeni bir hayat sundum. Yine olsa yine hiç düşünmeden gönüllü olurum.”

Kaynak: iha