İzmir’de güvenlik görevlisi Burak Mısırlı’nın evinde biriktirdiği 10 binden fazla kasetten oluşan koleksiyonu görenlerin ilgisini çekiyor. İçerisinde nadir eserlerin de yer aldığı koleksiyona yeni kasetleri eklemeye devam edeceğini söyleyen Mısırlı, “Bırakacağım diyorum bırakamıyorum, benim için bir bağımlılık” dedi.

İzmir’in Karabağlar ilçesinde 20 yıldır biriktirdiği 10 binden fazla kaseti evinde saklayan 36 yaşındaki Burak Mısırlı, izinde olduğu zamanlar teybinden yükselen türkü ve şarkılarla nostalji keyfi yapıyor. İzmir Diş Hastanesi’nde güvenlik görevlisi olarak çalışan ve eski zaman müziklerine merakıyla tanınan Mısırlı, ilk kasetini 16 yaşındayken satın aldı. Zaman içerisinde dinlediği kasetleri hobi olarak biriktirmeye başlayan Mısırlı’nın koleksiyonunda, 70’li yıllardan bugüne Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Anadolu Rock, özgün müzik ve arabesk sanatçıların yanı sıra yerel sanatçıların kasetleri bulunuyor. Kaset dışında CD ve plaka da merakı olan Mısırlı, koleksiyonuna çeşitli nostaljik ürünleri eklemeyi sürdürüyor.

İnternet ortamındaki kayıtların kötü olması sebebiyle kasete yöneldiğini belirten Burak Mısırlı, 90’lı yıllardan çıkamadığını, ilerleyen süreçte bu durumu hobiye çevirdiğini ve Alman, Nora baskısı gibi çeşitli türlerde kasetleri koleksiyonuna kazandırdığını aktardı.

Kasetleri bazen yurt dışından bazen internet ortamından temin ediyor

Zaman zaman kendisinde olmayan ve daha temiz kasetleri gördükçe aldığını vurgulayan Mısırlı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ferdi Tayfur ve Erkin Koray’ın Avrupa baskıları, Ozan Arif, Cem Karaca gibi çeşitli sanatçıların nadir kasetlerini buldukça hep alıyorum. Kasetleri bazen yurt dışından getiren kişilerden bazen de internet siteleri ve sosyal medya gruplarından alıyoruz. Fuarları geziyoruz ya da gezdiğimiz şehirlerde dolaşıyoruz, sahaflarda buluyoruz. Kasetler maddi açıdan biraz masraflı oluyor.”

Mısırlı, 20 yıl önce satın aldığı ilk kasetin Özgün Müzik sanatçılarından Fatih Kısaparmak’a ait olduğunu dile getirdi.

Yaylada bin 200 koyunu ile mahsur kalan baba ile oğlu saatler süren çalışmanın ardından kurtarıldı Yaylada bin 200 koyunu ile mahsur kalan baba ile oğlu saatler süren çalışmanın ardından kurtarıldı

“Eşim de yavaş yavaş alıştı”

Kaset biriktirdiği sırada eşinin de ilk aşamada biraz kızdığını anlatan Mısırlı, “Eşim yavaş yavaş bu duruma alıştı. Evde yer kalmayınca kasetlerin bir kısmını da annemlerin evine götürdüm. Orada büyük bir kitaplık yaptık. Çünkü kasetler çok olduğu için saklayacak yer sıkıntısı oluyor. Değişik kasetler gördükçe insan heves ediyor, bir heyecan oluşuyor. Bu yüzden tekrar tekrar alıyorum” diye konuştu.

Evine gelen misafirler nostalji keyfi yaşıyor

Kasetlerin dışında plak ve kaset çalarlara da merak sardığını ifade eden Mısırlı, “Kaset çalarların tamiri zor oluyor. Yapmasını bileni bulmak zor. Birkaç tane güzel, nadir cihaz bulduk. Tamirini ve bakımını yaptırdık. Biraz da cihaz koleksiyonumuz oldu. Elimde 45’lik olarak geçen nadir plaklar var. Onları toplamaya başladım. Ara ara dinliyorum ve burada nostalji keyfi yaşıyorum. Evime gelen arkadaşlar eşler, dostlar da merak ediyor. Kasetler ve cihazlarla fotoğraf çekiliyorlar” ifadelerini kullandı.

“Bırakacağım diyorum bırakamıyorum”

Kaset işinin sonu olmadığını vurgulayan Mısırlı, şunları kaydetti:

“Kaset işi dipsiz kuyu gibi. Mutlaka cazip gelen bir şey çıkıyor ve heyecan oluşturuyor. Şimdilik işin sonu yok gibi. Bırakacağım diyorum ama bırakamıyorum, bağımlılık olmuş. Bulamadığım kasetler var. Çünkü kimisi ölmüş, kimisi yurt dışına gitmiş gelmemiş, kimisi kaybolmuş. Elinde nadir eser olan ve satmak isteyen olursa bana ulaşabilir.”

Kaynak: iha