Edirne’de 12 yaşındayken çırak olarak marangoz dükkanında işe başlayan Yılmaz Kiriş, zamanla işin ustası oldu ve birçok kurumda şirket elemanı olarak çalışıp emekli olduktan sonra ise kendi iş yerini açtı. 44 yıldır marangozluk mesleğini sürdüren Kiriş, sanayide açtığı atölyesinde yurt dışından aldığı siparişleri hazırlıyor.
12 yaşında marangozda çırak olarak başladığı serüvenini işinin ustası olarak devam ettiren 56 yaşındaki Yılmaz Kiriş’in, restorasyon çalışmalarından, camilerin yer döşemeleri ve ahşap kapılarına, minberden, mescitlere ve ibadethanelere kadar birçok eserde emeği var.
Sanayide açtığı atölyesinde birçok farklı çalışmaya imza atan Kiriş, Bulgaristan ve Yunanistan başta olmak üzere Avrupa ülkelerinden sipariş alıyor.
Küçük yaşlardayken marangozda çırak olarak mesleğe adım atan 56 yaşındaki Yılmaz Kiriş, 44 yıldır işini aşkla sürdürüyor.
Askere gitmeden önce mobilya işi yaptığını ve daha sonra da çeşitli kurumlarda şirket elemanı olarak çalışarak çeşitli eserler yaptığını söyleyen Yılmaz Kiriş, yanan müftülük binası, şimdiki böcek mektebi, Kaleiçi’ndeki tarihi konakların restorasyonu, Selimiye Camii’nin yer döşemeleri, kapıları ve imam odaları gibi birçok çalışmada yer aldığını belirtti.
"Yurt dışından da sipariş alıyoruz"
Emekli olduktan sonra iş yeri açmaya karar verdiğini aktaran Kiriş, "Minber, mihrap, mobilyalar, ahşap torna işi gibi birçok iş yapmaya başladık. Yurt dışından da sipariş alıyoruz. Bulgaristan’da daha ağırlıklı. Yunanistan’da da müşterilerimiz var. Bulgaristan’da mutfak dolabı talebi çok var. Oraya çok mutfak dolabı getirdik. Buradan kendimiz montajını yapıp teslim ettik. Bulgaristan’da camiler oluyor, minber, mescitler, ibadethaneler var. Müftülük aracılığı ile bizi bulanlar oldu. Sofya’da bir iş yaptık. Onu görenlerden talepler geldi. Bulgaristan’da ibadethaneler açılmaya başladı. Cami olarak değil de küçük mescit olarak açılıyor. Edirne’de birçok camide restorasyon işlerine katıldım. Şuanda Sokullu Hamamı restorasyonunu yapıyoruz. Genelde kimsenin yapamadığı işleri yapmaya çalışıyoruz. Marangozların yapamadığı işleri bize getirdikleri oldu. Sanayide bunları bizden başka yapan usta yok" ifadelerine yer verdi.
Bulgaristan’a minber ve mihrap hazırladıklarını belirten Kiriş, tamamlandığında boyayıp vernikleyip saracaklarını ve montajını yapmak için gidip teslim edeceklerini ifade etti.
Çıraklık okulundan da gelen öğrenciler olduğunu söyleyen Kiriş, Meraklı olanları alıp yetiştirmeye ve işi öğretmeye çalıştıklarını aktardı.
Çırak olarak kurs gören 18 yaşındaki Mert Çalar, işi yaparken çok keyif aldığını ve ustaya yardım ettiğini belirtti. Diğer gençlerin de bu işe yönelmesi gerektiğine değinen Kiriş, bu işi yapanların sayısının çok azaldığını ifade etti.
"Meslekten kopamıyorum"
Emekli olması ve yaşının ilerlemesine rağmen meslekten kopamayan 67 yaşındaki Yusuf Sakallı, "10 yaşında çıraklıktan başladım ve yetiştim. Emekli olduğu halde meslekten kopamıyorum. Burada mobilya, ahşap gibi her türlü eseri üretebiliyoruz. Süsleme sanatı, restorasyon gibi işlerde çalışıyoruz" dedi.