Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak çalışırken, yüksek kar getirisi vaadiyle ile vatandaşları milyonlarca lira dolandıran Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılanmasına başlandı. Sanık Demirel savunmasında “Bir adliye personeli olarak böyle bir davayla karşınızda olduğum için üzülüyorum. Sütten çıkmış ak kaşım değilim benim de hatalarım var. Benim ne işim var bu insanlarla adliye personeliyim demedim. Dövizle de ben bunları doyuramadım, mutlu edemedim. Ben o dönem onlar için altın yumurtlayan tavuktum. Tatlı dilime güler yüzüme para ödüyorlar. Ben 1 saat biriyle konuşsam para alabiliyorum. Ben de bilmiyorum neden böyle. Süleyman’ın sırtına herkes yüklendi. Hiçbir şey yapmadan güzel kazanç elde ettiler” dedi.
Bakırköy Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle ile 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılanmasına başlandı. Bakırköy 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’ndan görülen duruşmada bir kısım tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu.
“Adliye personeli olarak böyle bir davayla karşınızda olduğum için üzülüyorum”
Duruşmada savunma yapan sanık Süleyman Demirel, “Bir adliye personeli olarak böyle bir davayla karşınızda olduğum için üzülüyorum. 2011 yılından beri Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak çalışıyorum. Eşimle 2017 yılında boşandık. Ekonomik boşluğa düştüm. 10 senedir bahis sitelerinde oyun oynuyorum. Allah kimseyi düşürmesin bağımlılık gibi. Levent Sırataş ile 20 yıldır tanışıyoruz. Bir gün Sırataş beni ziyarete geldi eşiyle birlikte işlettiği kafeye davet ettiler. Bana Levent Sırataş ‘ne yapıyorsun telefonda?’ dedi. Ben de bahis oynadığımı söyledim. ‘Bize de göster ben yapamam ama sana para vereyim sen oyna bizim yerimize’ dedi. Önce 10 bin 20 bin lira olarak başladık. Sonra ‘babamın arabasını satayım’ dedi. Sattı babasının arabasını. 60 bin lira aldım her ay düzenli 6 bin lira ödüyordum. Sonra Emel Hanım ‘arabamı satayım parayı sana versem bana aylık para versen Süleyman’ dedi. Bana 250 bin lira verdi elden. Bir zabıt katibi olarak ben sizi yanıltmak istemiyorum” dedi.
“Benim batma sebebim döviz olarak aldığımız borçlar”
Emel Danış’tan 250 bin lira aldığını söyleyen sanık Demirel, “500 bin liralık senet imzaladım. Bana ‘çeklerim var Süleyman 100 bin lirasını verir misin?’ dedi. Bir araya geldik konuştuk. Sonra 100 bin lirayı verdim. Senetleri geri aldım. Faiziyle birlikte benden aldılar. Sonra Levent Sırataş’ın kafesine müşteri olarak gelen bir polis çift var. Levent bu polisin eşiyle ilişki yaşamış. Bu sefer ilişki yaşadığı kadından da para almaya başladı Levent. Bana çok kişi getirmek istediler. Ben de ‘getirdiğiniz her kişide yüzde 10 pay’ dedim. İşler büyüdü işte. Cemal’den de çok para aldık biz. Benim batma sebebim döviz olarak aldığımız borçlar” şeklinde konuştu.
“Ben o dönem onlar için altın yumurtlayan tavuktum”
Sanık savunmasının devamında “Bir gün Levent Sırataş, ‘Ben Büşra ile yeni hayat kuracağım sen de beni destekle’ dedi. Birinden döviz alacağını söyledi. ‘200 bin Euro paradan 50 bin Euro istiyorum’ dedi. Biz kardeş gibiydik. Kabul etmek zorunda kaldım. Gitgide kişi sayısı arttı. Her gün 20-30 bin ödeme yapıyordum. Bir süre sonra Euro fırladı. Sütten çıkmış ak kaşım değilim benim de hatalarım var. Benim ne işim var bu insanlarla adliye personeliyim demedim. Hatam var. UYAP’ta yaptığım sorgulamalar arkadaşım rica ettiği içindi. Dövizle de ben bunları doyuramadım mutlu edemedim. Levent abi o dönem ‘parayı koyacak yer bulamıyoruz’ diyordu. 7 aydır ben hapis yatıyorum. Ben Mali Şubede polislere olayları anlatacağım dedim ‘ya bırak Süleyman’ dediler. Ben o dönem onlar için altın yumurtlayan tavuktum. Ben paranın hepsini toplayıp tosuncuk gibi gitseydim bu dosya bu kadar olmazdı. Ben iyi niyetli davrandım. Ben adliyede memur olduğumu cümle alem biliyor. Tatlı dilime güler yüzüme para ödüyorlar. Ben 1 saat biriyle konuşsam para alabiliyorum. Ben de bilmiyorum neden böyle. Süleyman’ın sırtına herkes yüklendi. Hiçbir şey yapmadan güzel kazanç elde ettiler. Ben anlattığım zaman insanlar güveniyor demek ki öyle bir kabiliyetim var” şeklinde konuştu.
Sanık Süleyman Demirel’in avukatı ise savunmasında “Bu dosyada aşk var, para var, ihanet var. Burada bulunan hiç kimse Süleyman’dan daha az dolandırıcı değildir. Süleyman’ın topladığı paranın yüzde doksanı bitmiş ortada bir para yok. Süleyman bu paraları ödemek adına çırpınmıştır” dedi.
Öte yandan sanıklardan Abbas Kırmızı savunma yaptığı sırada izleyici sırasında bulunan kardeşi ayağa kalkarak ‘bu adam burs yatırıyor niye tutuklu’ diye bağırdı. Bunun üzerine duruşma salonundan polisler eşliğinde çıkarıldı. Duruşma sanıkların savunmaları ile devam ediyor.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Süleyman Demirel’in Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaptığı belirtildi. İddianamede Demirel’in, birkaç yıl önce tanışmış olduğu Levent Sırataş’a, adli personel olması nedeniyle zaman içinde mahkemelerde dosyası olan birçok iş adamı ile tanıştığını, bu iş adamlarına yatırımlarında kullanmaları için çevresindeki tanıdıklarından para temin ederek karşılığında komisyon aldığını söylediği aktarıldı. Sanık Demirel’in kar payı kazanmak için para vermek isteyen kişilerin üzerlerine kayıtlı mal varlıklarını UYAP sistemleri üzerinden kendi şifresi ya da hakim şifresi ile sorgulayarak tespit ettiği de iddianamede açıklandı. İddianamenin devamında “Mal varlıklarını şahıslara yine kar payı vereceğini vaat ederek teminat adı altında kurmuş olduğu suç örgütü içerisindeki Bülent Sevinç, Levent Şahin, Abbas Kırmızı, Sevgen Atilla, Cemal Karaoğlu, Evel Karısık, Semih Gündoğdu ve Sadettin Volkan Durak isimli şahısların üzerine geçirdiği, bu şahıslar arasında bahse konu mal varlıklarının sürekli el değiştirdiği, sistem içindeki herkesin bu yöntem ile para kazandığı yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Müştekilerden Levent Sırataş’ın, zabıt katibi Süleyman Demirel ve onun aile üyelerine bir kaç kez para verdiği, Demirel’in her seferinde bu paraları ödemeyi taahhüt ettiği kar payı ile birlikte Levent Sırataş’a geri ödeyerek güvenini kazandığı, bu şekilde müşteki Sırataş vasıtası ile müşteki Büşra Nur Güldorum ve annesi müşteki Nurdan Canbıçak ile tanıştığı, tanıştıktan sonra onlardan da kar payı ödemesi teklifi ile paralar istediği iddianamede belirtildi. Süleyman Demirel’in müştekiler ile yaptığı görüşme ve konuşmalarda, birlikte çalıştığını söylediği aile üyelerinden Büyükçekmece Adliyesi Memur Suçları Bürosunda zabıt katibi olarak çalışan eski eşi Vildan Öz’ü, Büyükçekmece Adliyesi Soruşturma Kaleminde, katip olarak çalışan annesi Hamiyet Çoban’ı, özel bir şirkette çalışan kardeşi Dilek Demirel’i müştekilere güven vermek ve dostluk kurmak amacıyla tanıştırdığı da iddianamede kaydedildi. Örgüt lideri Süleyman Demirel’in hesaplarında bloke bulunması ve icra takiplerine konu olması nedeniyle büyük meblağlı paraları kendi hesabına almayarak örgüt üyesi olan Büyükçekmece Adliyesi zabıt katibi annesi Hamiyet Çoban ve yine Büyükçekmece Adliyesi zabit katibi olan eski eşi Vildan Öz’ün hesaplarını kullanarak işlem yaptığı, gayrimenkul yatırımları ile ilgili para devir alacağı tapuları da örgüt yöneticileri olan Abbas Kırmızı, Cemal Karaoğlu, Bülent Sevinç, Levent Şahin, Sevgen Atilla isimli şahısların üzerine almasını sağladığı da iddianamede belirtildi. İddianamede müşteki Büşranur Güldorum ve annesi Nurdan Canbıçak’ın örgüt lideri Süleyman Demirel ve diğer örgüt üyeleri tarafından toplamda 8 milyon 133 bin 480,00 TL zarara uğradıklarını beyan ettikleri açıklandı. Öte yandan ifadeleri alınan Gökhan Aytekin, Neriman Aytekin, Büşra Çatak, Ayhan Doğan, Cihan Könülşök ve Fatih Çetinkaya’nın zabıt katibi Süleyman Demirel’in kendilerinden kar payı ödemesi teklifi ile paralar aldığını ancak ödemiş oldukları paraları geri alamayarak mağdur olduklarını beyan edip şikayetçi oldukları aktarıldı. Bakırköy Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde çalışan zabit katibi Süleyman Demirel’in müşteki şahısları, kar payı vermek vaadiyle almış olduğu yüksek meblağlardaki para ve menkulleri, gayrimenkulleri, ziynet eşyalarını kurmuş olduğu suç örgütünde tefecilik yapan üyeleri ile birlikte dolandırarak menfaat temin ettikleri iddianamede belirtildi. Örgüt lideri zabit katibi Süleyman Demirel’in adliyede çalıştığı için çevresinin geniş olduğunu bu sayede bazı işler yaptığını bu işlerin bazılarının sosyal medya hesabı reklam geliri, memleketi olan Tokat’tan yaprak, salça getirip satması gibi işler olduğunu söyleyerek memur olmasına rağmen yaşadığı lüks hayatın bu sayede olduğuna müştekileri inandırdığı iddianamede belirtildi. Demirel’in bu sayede insanların yatırım amaçlı kendisine ve telkinleri sonucu etrafındaki tefeci olduğu bilinen kişilere para verilmesini sağladığı da iddianamede ifade edildi Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinin zabıt katibi Süleyman Demirel’in tefecilik yapan bir örgütle ortak hareket ettiği, parasını yüksek faizle kullandırmak isteyen vatandaşların gayrimenkullerini geçici olarak devralma karşılığında kar payı vaadinde bulunduğu, gayrimenkulünü devraldığı kişilere birkaç ay göstermelik ödemeler yaptığı ancak devam eden süreçte hileli yöntemlerle gayrimenkulleri tefeci örgütle iltisaklı farklı şahıslar adına sıra sıra tescil ettirip mağdurların mal varlıklarını ele geçirdiği, akabinde çete üyelerinin gayrimenkulleri farklı kişilere satma şantajıyla mağdurlardan para talebinde bulunmayı sürdürdüğü iddianamede aktarıldı. Demirel’in birlikte çalıştığı hakimlere ait UYAP şifrelerini kullanarak eriştiği kişisel verileri dolandırıcılık suçu için kullandığı, yine UYAP sistemi üzerinden edindiği bilgilerle icra mahkemelerindeki alacaklılarla irtibat kurup maddi menfaat karşılığında uyuşmazlığın mahkeme dışında çözülmesine yönelik girişimlerde bulunduğu yönünde tespitler yapıldığı da iddianamede açıklandı. Zabıt katibi Süleyman Demirel’in ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘dolandırıcılık’, ‘tefecilik’, ‘bilişim sistemine girmek’, ‘verileri hukuka aykırı olarak vermek ya da ele geçirmek’ suçlarından toplamda 40 yıldan 154 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede diğer 13 sanığın ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.