Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu, NATO Parlamenter Asamblesi Akdeniz ve Ortadoğu Özel Grubu, Siyasi Komisyon ile Demokrasi ve Güvenlik Komisyonu Ortak Toplantısına katılmak üzere gittiği Cezayir’den Türkiye’ye döndü.

Cezayir’de gerçekleşen toplantılarda “Cezayir için Siyasi ve Güvenlik Öncelikleri ve Zorluklar & NATO ile İlişkiler”, “Cezayir’deki Uluslararası Kuruluşların Temsilcileri ile Diyalog”, “Cezayir ve Avrupa Arasında Ortak Enerji Güvenliği Çıkarları”, “Ulus Konseyi Üyeleri ve Sivil Toplum ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) Bölgesinde Güvenlik ve Avrupa ile İlişkiler Üzerine Görüş Alışverişi" konuları ele alındı. Kasapoğlu, yurda dönüşte yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Cezayir ile ilişkilerine ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına değindi.

COP29’da Kayıp ve Hasar Fonu’nun tamamen işlevsel hale getirilmesine karar verildi COP29’da Kayıp ve Hasar Fonu’nun tamamen işlevsel hale getirilmesine karar verildi

Cezayir’in Gazze konusunda gösterdiği çabaları takdirle karşıladıklarını belirten Kasapoğlu, açıklamasında şunları söyledi: “Türkiye ve Cezayir beş asırlık ortak bir tarihe sahip dost ve kardeş ülkelerdir. Her iki ülke Cumhurbaşkanlarının samimi ve yapıcı çabaları neticesinde son dört yılda ilişkilerimizde yaşanan gelişmelerden büyük memnuniyet duyuyoruz. BM Güvenlik Konseyi’nin daimi olmayan bir üyesi olarak Cezayir’in Gazze konusunda gösterdiği yoğun çabaları ve Filistin’in BM’ye tam üye olması için yaptığı çalışmaları takdirle karşılıyoruz” dedi.

Uluslararası toplumun Gazze’yi yalnız bırakmaması gerektiğini vurgulayan Kasapoğlu: “Gazze’deki insani durum felaket boyutundadır. İsrail’in bölge genelindeki saldırganlığının Gazze’deki sivillerin karşı karşıya olduğu vahim şartları gölgelemesine izin verilmemelidir. Sahadaki şartlar her geçen gün daha da kötüleşiyor. Ekim ayının başından bu yana Gazze’ye, ya çok az insani yardım ulaştırılıyor ya da hiç ulaştırılmıyor. İsrail’in Lübnan’a yönelik kara harekatı ve işgali de bölgede ve uluslararası alanda güvenlik ve istikrara yönelik ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Lübnan’ın siyasi istikrarını desteklemek üzere görev yapan UNIFIL güçlerine yönelik İsrail saldırıları da kabul edilemez. Türkiye, UNIFIL Deniz Görev Gücü’ne bir firkateyn ve UNIFIL karargahına 5 personel ile katkıda bulunmaktadır. İsrail’i durdurmak için kapsamlı bir silah ambargosunun yanı sıra siyasi baskının da zamanı gelmiştir. Aksi takdirde İsrail savaşı kendi başına durduramayacaktır. BM Daimi Temsilciliğimiz bu konuda bir girişim başlatmıştır. Silah ambargosunun da sahada ateşkesin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğine inanıyoruz” dedi.

Türkiye ile Cezayir ilişkileri giderek derinleşiyor"

NATO Parlamenter Asamblesi toplantısının Cezayir’de düzenlenmesinin Türkiye ve Cezayir arasındaki ilişkilere de katkı sunduğunu vurgulayan Kasapoğlu, "Bu toplantılar sadece savunma ve güvenlik meselelerine odaklanmakla kalmayıp; aynı zamanda geçmişteki güçlü bağlarımızı ve gelecekteki ortak hedeflerimizi pekiştirmek için büyük bir fırsat sunuyor. İki ülke olarak, daha sağlam bir iş birliği için birlikte hareket etmenin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gördük.” dedi.

Kasapoğlu, ziyaret kapsamında yapılan görüşmelerin NATO Parlamenter Asamblesi üyeleri ile Cezayir’in de birbirini daha iyi anlamasına ve bölgesel güvenlik sorunlarına ortak çözümler üretmesine imkan sağladığını belirtti.

Kaynak: iha