‘Alkol kokuyorsa alkol bağımlılığı vardır’ demenin uygun olmadığını dile getiren Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Her gün alkol tüketilmesi bağımlılık için geçerli bir kriter değildir. Kişi, aralıklarla alkol tüketerek alkol bağımlısı olabilir.” dedi.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, 1-7 Mart Yeşilay Haftası dolayısıyla, alkol bağımlılığı konusunu değerlendirdi.
Alkol bağımlılığı nedir?
Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Alkol bağımlılığı önemli bir beyin hastalığıdır. İradesizlik falan değildir. Alkol bağımlılığı; kişinin haftalar, aylar ve yıllar içerisinde planladığı miktarlardan artık daha fazla tüketmeye başlaması, gündelik hayatını etkileyecek düzeylere gelmesiyle beraber ortaya çıkıyor. Bu bir süreç. Bir günde, haftada ya da ayda olan bir şey değil.” dedi.
“Herkesin bu hastalıkla ilgili yaşadığı deneyimler birbirinden farklı”
Alkol bağımlılığının, kişinin alkole temas etmesi, alkolle beraber keyif alması, alkolün hoşuna gitmesi, alkolün kaygısına, sıkıntısına iyi gelmesiyle ya da hoşuna gitmesiyle beraber kullanımı tekrarlaması sonucu aylar yıllar içerisinde ortaya çıkan bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Herkesin bu hastalıkla ilgili yaşadığı deneyimler birbirinden farklıdır. Yani 6 ayda hasta olacaksınız, bağımlılık ortaya çıkacak diye bir şey yoktur. Kişinin genetik yapısı, kalıtsal özellikleri, yaşamış olduğu başka hastalıklar, ruhsal hâli, sosyal çevresi, ortamda bulunan alkol, yakın çevresinde kullanılan alkol, genetik olarak birinci dereceden akrabalarında yaşanmış bir alkol bağımlılığının olması bağımlılık eşiğini değiştiriyor. Bu kişiden kişiye farklılık gösteriyor.” diye konuştu.
Alkol bağımlılığının pek çok belirtisi var
Alkol bağımlılığı belirtilerine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, şöyle devam etti:
“Pek çok farklı belirtiler var. Öncelikle kişinin sosyal hayatında ciddi sorunlar, ciddi düzensizlikler ortaya çıkmaya başlıyor. Yani, belli başlı sorumluluklarını kişi artık yerine getiremez hâle gelebiliyor. Vaktinde işine gidemeyebiliyor, işindeki performansı sağlıklı olmayabiliyor ya da aile bireylerine ayırdığı vakit istediği düzeyde olamayabiliyor. Sağlığı ile ilgili ciddi problemler ortaya çıkmasına rağmen bu problemlerle uygun bir şekilde baş edemiyor olabilir. Maddi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Çok fazla para harcamaya başlıyor ve buna rağmen bu harcamalar devam edebiliyor. Kişinin dikkatini çekebilecek pek çok bu tarz sorunlar olabiliyor.”
“Alkol kokuyorsa alkol bağımlılığı vardır demek uygun değil”
Alkol bağımlısı kişilerin illaki alkol kokmuyor olabileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Alkol kokuyorsa alkol bağımlılığı vardır demek uygun bir şey değildir. Sosyal hayatın içinde durum değişebiliyor. Yoksunluk krizi oluşturabilir ama oluşturmayabilir de. Kişi uzun süreli devamlı alkol tükettiğinde, belli sebeplerle alkolden uzak kalırsa yoksunluk krizi ortaya çıkabilir.” dedi.
Yoksunlukta ne olabilir?
Yoksunluk durumuna da dikkati çeken Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Dışarıdan kişilerin dikkatini çeken durumlar olabilir veya kişinin kendisinin yaşadığı sorunlar olabilir. Kaygısı artabilir. Uykusuzluk ortaya çıkabilir. Titremeler olabilir. Genellikle çevrede en çok dikkat çeken bu olur. Terlemeler olabilir. Sıkıntısı artabilir. Kimi zaman daha hoş durumlarda öfkeli ve saldırgan hâle gelebilir. Daha da uç durumlarda, daha ciddi nörolojik tablolarda ortaya çıkabilir. Yani kişi epileptik nöbet geçirebilir. Beyin ciddi anlamda alkolle baskılandığı için alkolün bir anda kesilmesiyle beraber epileptik nöbet ortaya çıkabilir.” şeklinde konuştu.
Kimler alkol bağımlısı?
Belli içme sıklığının alkol bağımlılığı riskini ortaya çıkardığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Kadınlar ve erkekler için haftalık tüketim birimlerinin belirlendiği bilimsel çalışmalar vardır. Bunlar bizim için riskli tüketim olarak adlandırılıyor ama bazen danışanlarımızdan duyuyoruz, ‘Ben her gün alkol tüketmiyorum ki ben bağımlı değilimdir.’ Hayır, her gün alkol tüketilmesi bağımlılık için geçerli bir kriter değildir. Kişi, aralıklarla alkol tüketerek alkol bağımlısı olabilir. Bunun için farklı farklı ölçütler, değerlendirmeler vardır.” dedi.
Alkol bağımlılığı erken bunamaya neden olabiliyor
Alkolün, beyin hücrelerinin ölümüne neden olabildiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Beyinde küçülme oluyor. Bu da erken bunama hastalığının habercisidir. Erken bunama riskini ortaya çıkarır. Beyin kanamalarına daha yatkınlık olabilir. Ayrıca sadece beyin değil karaciğer de çok önemlidir. Alkol karaciğerde büyümeye neden olabiliyor. Karaciğerde büyüme olduktan sonra siroz süreci ortaya çıkabiliyor. Kaslar da çok etkileniyor. Ellerde, ayaklarda güçsüzlükler ortaya çıkabiliyor. Pankreas ciddi anlamda etkileniyor. Vücuttaki pek çok organ alkol ile beraber zarar görebiliyor.” diye konuştu.
Daha çok tüketmek için arkadaşlarından uzaklaşıyor
‘Alkol sosyalleştiriyor’ sözünü gerçeği yansıtmadığını, bağımlı kişilerin sosyal yaşantıdan yavaş yavaş çekilmeye başladığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Kendi içine kapanıyor. Arkadaşlarından, sosyal çevresinden, ailesinden uzaklaşıyor. Yalnızlaşmaya başlıyor. Yalnızken belki daha çok alkol tüketiyor. Sosyal anlamda ciddi bir etkilenme oluyor. İş hayatı, arkadaş çevresi etkileniyor.” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, bağımlılık başlangıcı için genç yetişkin dönemin risk olduğunu ifade ederek, “18-25 yaş arasındaki yoğun alkol tüketimi alkol bağımlılığı açısından ciddi bir risk oluşturuyor. Ama hastalarımıza bakacak olursak her yaş grubunda alkol bağımlılığını sık görebiliyoruz. Sosyal bir sınıf ise yoktur. Alkol bağımlılığı her sosyal sınıfta görülebiliyor.” şeklinde konuştu.
Alkol bağımlılarının profesyonel yardım alması gerektiğini de söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Bazı danışanlarımıza ayaktan tedavi uygulayabiliyoruz ama bazılarında alkol kullanımının beyne ve vücuda ciddi etkileri varsa, kişi alkolden uzak kalamıyorsa, alkolden uzak kaldığında ciddi yoksunluk belirtileri ortaya çıkıyorsa o zaman yatış sürecini planlamak gerekiyor.” dedi.