Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, "Biz sanayiciler, çevrenin bir kaynak olduğunu, bu kaynağın da zamanla tüketilebileceğini ve kullanım maliyetinin olduğunu çok iyi biliyoruz" dedi.
Ankara Sanayi Odası tarafından, ’Çevre Yönetim Sistemi Eğitimi’ semineri, ASO Zafer Çağlayan Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Seminerde konuşan Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, gelişen teknoloji ve endüstrileşme ile çevresel sorunların da artığına dikkati çekerek, "İklim değişikliği, su ve hava kirliliği gibi sorunlar dünya genelinde ciddi tehditler oluşturmakta ve insanlığın geleceğini tehlikeye atmaktadır. Ancak bu sorunlarla başa çıkmak için çözüm yolları vardır. İşte bu noktada çevre yönetim sistemi eğitimi büyük önem kazanmaktadır. Çevre yönetim sistemi eğitimi, çevresel etkileri en aza indirmek ve sürdürülebilirlik ilkesini benimsemek için kuruluşlara rehberlik etmektedir. Bu eğitim, kuruluşların çevresel performanslarını sürekli iyileştirmelerine olanak tanırken, yasal gerekliliklere uyum sağlamalarını ve kaynakları daha etkin bir şekilde kullanmalarını sağlar. Ayrıca, çevre yönetim sistemi eğitimi, çalışanları çevre bilincine sahip olmaya teşvik eder ve işletmelerin toplumsal sorumluluklarını yerine getirmelerine yardımcı olur" diye konuştu.
"Çevrenin tahribatını, doğaya verdiğimiz bu zararı yıllardır hepimiz gördük ve yaşadık"
"Ekosistemin bir parçası olarak biz sanayiciler, üreterek topluma fayda sağlarken aynı zamanda üretim sürecinde ortaya çıkan kirlenme karşısında, daha yeşil bir ekonomi ve sürdürülebilirlik ilkesiyle yaşadığımız kente sorumluluğumuzun da farkındayız" diye konuşan Ardıç, şunları söyledi:
"Çevre kirlenmesi sadece havanın, suyun ve toprağın kirlenmesi değildir. Biz sanayiciler, çevrenin bir kaynak olduğunu, bu kaynağın da zamanla tüketilebileceğini ve kullanım maliyetinin olduğunu çok iyi biliyoruz. Bir sorumlu aramadan, bunda hepimizin pay sahibi olduğu bilinci ve sorumluluğuyla davranma zamanının geldiğini düşünüyoruz. Aslında çevrenin tahribatını, doğaya verdiğimiz bu zararı yıllardır hepimiz gördük ve yaşadık. Paris İklim Anlaşması, Birleşmiş Milletler kararları ve ardından da Avrupa Yeşil Mutabakatı bu konuya biraz daha odaklanmamızı sağladı. Artık hepimiz ’yeşil sanayi’ ve ’döngüsel ekonomi’ kavramlarının farkındayız. Bu kavramlar önümüzdeki dönemde de hiç olmadığı kadar önemli hale gelecektir. Artık şirketlerin sürdürülebilir başarı elde edebilmesi için finansal performansları yeterli değil. Şirketlerin toplum ve çevre için oluşturdukları finansal olmayan değerlerini de ortaya koymaları ve sürdürülebilirlik risklerini doğru şekilde yönetmeleri gerekiyor."
"Yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğu hepimizin ortak görevidir"
Çevresel sorunların artmasıyla birlikte, işletmelerin çevre dostu uygulamalara geçiş yapması ve çevresel etkilerini azaltması gerektiğini söyleyen Ardıç, "Bu noktada çevre yönetim sistemi eğitimi işletmelere yol gösterir ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunur. Unutmayalım ki doğanın korunması ve gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğu hepimizin ortak görevidir. Ancak, çevre yönetim sistemi sadece işletmeler için değil, aynı zamanda bireyler ve toplumlar için de gereklidir. Her birimizin çevreye olan etkisi vardır ve küresel olarak sürdürülebilir bir gelecek için hepimizin sorumluluk alması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Koçak da bir konuşma gerçekleştirdi. Ardından eğitimle ilgili sunum gerçekleştirildi. Salonda hazır bulunan katılımcılar, aile fotoğrafı çektirdi.