Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Myra ve Andriake’de yürüteceğimiz ’Geleceğe Miras’ çalışmaları neticesinde bu istisnai antik kenti ve limanını Türk arkeolojisine, kültür ve turizm hayatımıza mümkün olan en eksiksiz halleriyle, korunmuş ve ihya edilmiş bir şekilde kazandıracağız. Bu hedefimize ulaşmak için Myra ve Andriake Kazı ve Restorasyon çalışmalarına toplam 500 milyon TL ödenek ayıracağız” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Geleceğe Miras Projesi kapsamında Antalya’nın Demre ilçesindeki Myra Antik Kenti’nde tanıtım toplantısı gerçekleştirdi.

Ekim 2023 yılında Geleceğe Miras Efes ile başladıkları ve Türk arkeoloji tarihinin altın çağına doğru attıkları büyük adımın 6. ayağında olduklarını kaydeden Bakan Ersoy, Geleceğe Miras projesi kapsamında 5 ayda, 7 farklı alanı içeren 5 büyük arkeoloji projesini başlattıklarını hatırlattı. 6. ayda “Myra Antik Kenti ve Limanı Andriake” ile 6. projenin lansmanını yaptıklarını belirten Bakan Ersoy, “Bu hızlı ilerleyiş, Türk arkeolojisinin son 60 yılında yapılanlara eş değer işi 4 yılda yapma hususundaki kararlılığımızın neticesidir. Kültür ve turizm alanında ortaya koyduğumuz ve gerçekleştirdiğimiz bütün büyük hedefler gibi bu hedefimizi de inşallah gerçekleştireceğiz” dedi.

Myra ve Andriake ile ilgili bilgiler paylaşan Ersoy, “Kalkolitik Dönem’den bugüne dek yaklaşık 6 bin yıldır kesintisiz yerleşim gören ve çağlar boyu önemini yitirmeyen Myra’dayız. Bu kadim kent, Klasik Dönem’de Likya’nın büyük önem taşıyan birkaç yerleşiminden biriydi. M.Ö. 1. yüzyılın başlarında metropolis unvanını almış, Roma İmparatorluk Dönemi’nde de önemini fazlasıyla korumuştur. Likya Birliği Gümrük Yasası’nı içeren ünlü yazıt ve İmparatorluk siloları da Myra’nın limanı olan Andriake’nin antik Akdeniz trafiğinde çok önemli bir yeri olduğunu açıkça göstermektedir. M.S. 2. yüzyıla tekabül eden ve kentteki imar faaliyetlerinin yoğunlaştığı Hadrianus Dönemi ise Myra’nın altın çağı olmuştur. Myra’nın dinler tarihi noktasındaki değeri de gerçekten istisnaidir. Burası Aziz Nikolaos’un kilisesini kurduğu, öğretisini yayarak tüm yaşamını tamamladığı yerdir. İ.S. 408 ila 450 yılları arasına tarihlenen II. Theodosius Dönemi’nde Likya’nın başkenti ilan edilen Myra, bölge metropolitliğinin yanı sıra dini ve idari bir başkent kimliği de kazanmıştır” dedi.

“Anadolu’nun Pompei’si”

Kentin akropolü Klasik Çağ’dan Osmanlı’ya kadar kullanılmış olan bir kale olduğuna dikkati çeken Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Akropol’deki diğer yapılar; surlar, kuleler ve içindeki yaşam birimleri, toplantı yapısı ve Heroon yani anıt mezardır. M.Ö. 5 ila 4. yüzyılda yapılan ve ahşap mimariyi taklit eden cepheleriyle kentin simgesi olan kaya mezarları ise Myra Klasik Çağı’nın en görkemli yapı grubunu oluşturmaktadır. Kentin tiyatrosu, yaklaşık 11 bin kişi kapasitesiyle bölgenin en büyük ve en iyi korunmuş özgün Roma tiyatrosudur. Bu tiyatro çok daha küçük olan Helenistik tiyatroyu altında bırakarak tamamıyla yeniden inşa edilmiştir. Bütün bu zenginlikleri barındıran Myra, M.S. 13. yüzyılın ortalarında büyük bir sel afeti yaşamış ve 4 ila 10 metre derinliğinde alüvyonla kaplanmıştır. Bu afetten sonra kent ’Anadolu’nun Pompei’si diye anılmaya başlanmıştır.”

“Roma tiyatrosunun restorasyonuna yoğunlaşacağız”

Bakan Ersoy, 1960’larda Jürgen Borchhardt tarafından Myra’da ve Thomas Marksteiner tarafından Andriake’de yüzey araştırmaları gerçekleştirildiğini aktararak, “Myra ve Andriake’de kazı ve restorasyon çalışmaları ise ilk kez 2009’da, Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nevzat Çevik başkanlığında başlamış olup bu süreç devam etmektedir. Akropol yapıları, devasa tiyatrosu, hamamı, Aziz Nikolaos kilisesi ve kaya mezarları Myra’yı Anadolu’nun en özel medeniyet miraslarından biri yapmaktadır. Biz bu alanda, kazıları büyük oranda tamamlanmış olan Roma tiyatrosunun restorasyonuna yoğunlaşacağız” diye konuştu.

“Bu olağanüstü tiyatro tekrar hayata döndürülecek”

“Acil koruma müdahaleleri dışında asıl büyük adımı ’Geleceğe Miras’ projesi kapsamında atacak ve Roma tiyatrosunun muhteşem sahne binasını, orijinal malzemesiyle ayağa kaldırmak için çalışmaları başlatacağız” diyerek sözlerini sürdüren Ersoy, sütunlar ile diğer mimari unsurlar restorasyonla asıl yerlerine konulacağını ve bu olağanüstü tiyatro tekrar hayata döndürüleceğini söyledi.

“Myra, metropol boyutunda zenginliğini Andriake’ye borçludur”

Projenin ikinci ve en kapsamlı ayağını oluşturan bölge Myra’nın liman mahallesi Andriake olacağını kaydeden Ersoy, “Uluslararası ticaret ve ulaşım merkezi olarak özel fonksiyonlarla düzenlenen yerleşim yapısı dolayısıyla Andriake’de sivil bir kentten ziyade bir liman yerleşimi söz konusudur. Myra, metropol boyutunda zenginliğini, Akdeniz’in en önemli uğrak noktası olan bu ünlü limanına borçludur. Andriake, Bronz Çağı’ndan itibaren gemicilerin vazgeçilmez bir uğrak noktası olmuştur. İmparator Nero döneminde inşa edilen Gümrük Binası ve Likya Birliği Gümrük Yazıtı, tüm Akdeniz’e ve Likya’ya hizmet eden organize ve donanımlı büyük bir limanın varlığına işaret eder. Güney yerleşimindeki Granarium ile birlikte Ticari Agora da Hadrian döneminde inşa edilmiştir. Granarium, liman agorası, liman tesisleri, onurlandırma anıtları, sarnıç, hamamlar, murex/mor boya üretim tesisleri, kiliseler ve sinagog Andriake’nin en dikkat çekici yapılarıdır” ifadelerine yer verdi.

Andriake Kuş Cenneti’ne Abant modeli

Proje kapsamında Andriake’de yapılacak çalışmalardan da bahseden Ersoy, Andriake Antik Limanı, Gümrük Bölgesi ile liman merkezinde ve Likya Müzemizin çevresinde, henüz kazı çalışmaları yapılmamış alanlarda kazıları tamamlamayı hedeflediklerini, Likya Uygarlıkları Müzesi teşhir, tanzim ve yenileme uygulamalarını başlatacaklarını söyledi. Bakan Ersoy, Noel Baba Kuş Cenneti olarak da bilinen ve 168 kuş çeşidinin barındığı Andriake Kuş Cenneti üzerinde de Abant’ta olduğu gibi yayalar için bir gezi köprüsü inşa edeceklerini söyledi.

“Hamamın restorasyonunu yapacağız”

Andriake batı hamamında kazı çalışmalarını tamamladıklarını belirten Ersoy, “Şimdi ise projelerini hazırlayarak hamamın restorasyonunu yapacağız. Andriake doğu hamamı, Roma ve Doğu Roma evrelerini çok iyi yansıtan, özellikle duvar içi ısıtma sistemlerinin insitu olarak yani tahrip edilmemiş ve yeri değiştirilmemiş durumda bulunduğu bir yapıdır. Bu hamamın da projelerini titizlikle hazırlayarak restorasyonunu gerçekleştireceğiz. Anadolu Akdeniz’inde bir sinagog ilk kez Andriake’de keşfedilmiştir. M.S. 5 ila 6’ncı yüzyıllara ait olduğu anlaşılan yapıda yedi kollu şamdan, etrog, lulav gibi unsurlar taşıyan Menorah levhaları ve ilk kez İsrail adının geçtiği yazıtlar gibi Museviliğin temel unsurlarını içeren veriler ele geçirilmiştir. Ana yapının kazısı ve koruma çalışmaları tamamlanmıştır. Şimdi sinagogun kuzeyinde kazı çalışmaları gerçekleştirerek çevresindeki olabilecek yapıları da ortaya çıkarmayı planlıyoruz” dedi.

“500 milyon TL ödenek ayıracağız”

Son olarak Myra ve Andriake Kazı ve Restorasyon çalışmalarına toplam 500 milyon ödenek ayıracaklarının altını çizen Ersoy, “Myra ve Andriake’de yürüteceğimiz ’Geleceğe Miras’ çalışmaları neticesinde bu istisnai antik kenti ve limanını Türk arkeolojisine, kültür ve turizm hayatımıza mümkün olan en eksiksiz halleriyle, korunmuş ve ihya edilmiş bir şekilde kazandıracağız. Bu hedefimize ulaşmak için Myra ve Andriake Kazı ve Restorasyon çalışmalarına toplam 500 milyon TL ödenek ayıracağız” şeklinde konuştu.

Bir Adım Var Vakfı’nın desteklediği 15 genç kadın sanatçının eserleri BASE 2024’te sergiliyor Bir Adım Var Vakfı’nın desteklediği 15 genç kadın sanatçının eserleri BASE 2024’te sergiliyor

Tanıtım programına Bakan Ersoy’un yanı sıra Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nevzat Çevik, AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, Demre Kaymakamı Onur Şatıroğlu, AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin ve vatandaşlar katıldı.

Kaynak: iha