UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Koramaz Vadisi’ndeki en eski kaya oyma dini yapısı olan Beşaret Kilisesi; bakımsızlık ve definecilerin verdiği zararlar nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Yaklaşık bin yıldır ayakta kalmayı başaran kilisenin turizme kazandırılması gerektiğini ifade eden ÇEKÜL Vakfı İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy; "Burası tertemiz olsa inanın çok daha fazla ilgi uyandıracaktır. Sadece buradaki freskleri görmek için bir sürü insan gelecektir" dedi.

Okul çevreleri güvenli hale getiriliyor Okul çevreleri güvenli hale getiriliyor

1027 yılında yapıldığı tahmin edilen kaya oyma Beşaret Kilisesi’nin duvarlarında Hristiyanlığa ait motifler yer alıyor. Kilisenin karşı duvarında İsa’nın doğum hikayesi, sağ duvarında vaftiz edilişi, sol duvarında Cebrail, girişin üzerinde Meryem ve Hz. İsa’nın motiflerinin yer aldığı belirtilirken, duvarlardaki freskler bakımsızlık ve definecilerin verdiği zararlar nedeniyle neredeyse yok olmak üzere. Tarihi kilise hakkında bilgiler veren Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma (ÇEKÜL) Vakfı Kayseri Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy; "Koramaz Vadisi’ndeki 7 yerleşim yerinden Sivas yoluna, Kültepe Höyüğü’ne en yakın olan Bağpınar köyündeyiz. Elimizdeki bilgilere göre 16. yüzyıla ait nüfusla kıyaslandığında en fazla inanç yapısının olduğu yerlerden bir tanesi. Köydeki hane sayısı ile kaya oyma ibadethanelerinin sayısını kıyasladığımız zaman muhtemeldir ki hepsi aynı zamanda yapılmamış ve son derece yoğun. Koramaz Vadisi’nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde olmasındaki 3 başlıktan bir tanesi de kaya oyma inanç mekanları. Bağpınar’da bulunanların en eskisinin içerisindeyiz. Burası Beşaret Kaya Oyma Kilisesi. Uzmanların görüşü; buradaki freskoların oldukça nitelikli olduğu, hatta bölgede tek kalan elimizdeki kaya oyma dini yapı. Yine uzmanların kapıdan girer girmez duvarlardaki resimlerle anlatılanlar çok tipik bir anlatım olduğu ender yapılardan bir tanesi. Tarih noktasında 1027 yılında yapılmış, yaklaşık bin yıllık kaya oyma dini yapı" dedi.

Sadece freskleri görmek için bile insanların buraya geleceğini ifade eden Özsoy; "Hem kaya oyma olması, hem dini yapı olması, hem halen bu halde bile burada olması bir tarafa her geldiğimizde buranın biraz daha doğal sebeplerin dışında tahrip edildiğini, definecilerin acımasızca hışmına uğradığını görüyoruz. Tabii buralarda bir şey bulmayı uman defineciler var, tamamen illegal olan, bir suç. Burada ne bulunabilir ki? Tabii insanlar burada bir şey bulamayınca ve ya resimlerden hoşlanmayınca etrafa zarar veriyor. Hemen yanı başımızdaki bir şehirde bunlar korunuyor, orası ilgi odağı oluyor, insanlar geçimini sağlıyor. Burada insanlar o düşünce boyutunda olmadığı için koruyamıyor. Burası tertemiz olsa inanın çok daha fazla ilgi uyandıracaktır. Sadece buradaki freskleri görmek için bir sürü insan gelecektir. Şimdi geliyoruz ve bakıyoruz ki bilinçli şekilde tahrip edilmiş manzaralar var. Görüntü de hoş değil. Herhangi bir tabelası, yönlendirmesi olmayınca kendi kendine böyle bir değerin var olması problemi çözmüyor" şeklinde konuştu.

Kaynak: iha