Beden imajının bireyin kendilik algısı, güven seviyesi ve yaşam kalitesini etkileyen önemli bir faktör olduğunu belirten Psikolog Dr. Kahraman Güler, “Bir kişinin diğer bir kişi üzerinde bıraktığı izlenim, o kişinin beden imajını oluşturur. Beden imajı olumlu veya olumsuz olabilir ve kişinin genel özsaygısını, ruh sağlığını ve yaşam kalitesini etkileyebilir” dedi.

Beden imajı hakkında çeşitli bilgilendirmelerde bulunan Psikolog Dr. Kahraman Güler, “Beden imajı, bir kişinin kendi bedeni hakkındaki algısı ve değerlendirmesidir. Bu algı, kişinin bedenini nasıl görüp hissettiğini, bedenle ilgili duygularını, düşüncelerini ve inançlarını içerir. Beden imajı, kişinin fiziksel görünüşünü değerlendirme, kabul etme ve ilişkilendirme şeklini etkiler. Beden imajı olumlu veya olumsuz olabilir ve kişinin genel özsaygısını, ruh sağlığını ve yaşam kalitesini etkileyebilir” açıklaması yaptı.

“Beden imajıyla başa çıkma stratejileri arasında ‘Görünüşü Düzeltme’ yer alıyor”

Akıllı lenslerle hem koruma hem de kusursuz görüş Akıllı lenslerle hem koruma hem de kusursuz görüş

“Beden imajının olumsuz olması durumunda, psikiyatrik bozukluklar, depresyon, düşük benlik saygısı ve sosyal kaygı gibi sorunlar ortaya çıkabildiğini belirten Psikolog Dr. Kahraman Güler. “Ancak beden imajı dinamik bir yapıdadır ve zamanla değişebilir. Beden imajıyla başa çıkma stratejileri arasında ‘Görünüşü Düzeltme’, ‘Kaçınma’ ve ‘Olumlu Mantıksal Kabullenme’ bulunuyor. Bu stratejiler bireyin beden imajıyla olan ilişkisini şekillendirebilir” dedi.

Beden imajı üzerine değerlendirmelerde bulunan Dr. Kahraman Güler, beden imajının çocukluktan itibaren geliştiğini, cinsiyet, yaş, köken ve kültür gibi faktörlerden etkilenerek şekillendiğini söyledi. Güler, “Bu kavram, toplumun ve medyanın oluşturduğu beden algısıyla da etkileşim içerisindedir. Bu etkileşimler, bireyin ruh sağlığı üzerinde olumlu veya olumsuz etkiler bırakabilir” dedi. Olumsuz beden imajının, kişinin kendi bedenine yönelik olumsuz düşünceler, duygular ve algılar geliştirmesi durumu ve bu durumun, genellikle bedenin belirli bir standart veya idealize edilmiş bir görünüme uygun olmadığına inanma eğiliminde olduğunu, olumsuz beden imajı gelişimi çeşitli faktörlere dayanabileceğini vurguladı.

“Bedeni sadece bir deneyim olarak görmek, beden imajının olumsuz etkilerini azaltabilir”

Güler konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bireyler beden imajına odaklanırken aynaya bakışları ve sosyal medya üzerinden aldıkları izlenimleri değerlendirmeli. Bu değerlendirmeler, bireyin beden imajının olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğu konusunda bir fikir verebilir. Bedeni sadece bir deneyim olarak görmek, beden imajının olumsuz etkilerini azaltabilir ve yaşam kalitesini artırabilir. Beden imajına odaklanma kaçırılan fırsatları görmeyi engelleyebilir ve yaşantılara odaklanmanın önüne geçer.”

“Beden imajını belirleyen faktörler”

Beden imajını belirleyen faktörleri ise şöyle sıraladı:

“Toplumsal ve kültürel etkiler; medya, reklamlar, popüler kültür ve sosyal medya gibi faktörler, genellikle belirli bir beden tipini veya görünümü idealize eder. Bu standartlar, gerçekçi olmayabilir ve kişileri kendi bedenleriyle ilgili memnuniyetsizliğe sürükleyebilir. Aile ve çevresel etkiler, aile içinde, çevredeki insanların ve yakın çevrenin beden görünümü hakkında olumsuz yorumları veya baskıları, bireyin olumsuz beden imajı geliştirmesine yol açabilir. Örneğin, aile üyelerinin sürekli kilo veya görünümle ilgili eleştirileri, kişinin kendine güvenini azaltabilir. Kişisel deneyimler, ilgili olumsuz deneyimler, zorbalık, aşağılama veya alay gibi bedenle ilgili olumsuz deneyimler, kişinin kendine olan güvenini ve beden algısını etkileyebilir. Psikolojik faktörler, depresyon, anksiyete, yeme bozuklukları gibi psikolojik sorunlar, kişinin beden imajını olumsuz etkileyebilir ve bedenleriyle ilgili daha negatif düşüncelere yol açabilir.” ve ekledi; “Olumsuz beden imajı, kişinin kendine güvenini ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, olumlu bir beden imajı geliştirmek için psikolojik destek, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve olumlu benlik konuşması gibi stratejiler önemlidir.”

Kaynak: iha