Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, buğday fiyatlarının içerisinde bulunduğumuz ekonomik koşullar ve kendilerine olan maaliyetlerin gözetilerek belirlenmesini talep etti. Geçen yıl ekmeklik buğdayın kilosuna 8 lira 25 kuruş, makarnalık buğdaya 9 lira ve arpa için ise 7 lira fiyat açıklandığını, buğdayın kilosuna da 1 lira destek primi verildiği hatırlatan Açıkgöz, buğday üretim maaliyetlerinin geçen yıla göre ciddi şekilde bir artış gösterdiğini üretim maaliyetinin 10 liraya kadar çıktığının altını çizerek taban fiyatların bunlar göz önüne alınarak belirlenmesi gerektiğini aktardı. 

Kar yağışı lastikçilerde yoğunluk oluşturdu Kar yağışı lastikçilerde yoğunluk oluşturdu

Yozgat’ta bu sene kuraklık olduğunu, çiftçinin kuraklık ve kuraklığın neden olduğu sorunları çözmek için uğraştığına da vurgu yapan Açıkgöz, çiftçinin bir taraftan bu sorunlarla uğraşırken, bir taraftan da Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından açıklanacak olan taban fiyatları beklediğini belirtti. Yozgat’ta bu sene kuraklığa bağlı olarak verimin düştüğünün altını çizen Açıkgöz, "Maliyetimiz 7-7.5 lira ama gerçekten çiftçi günlük yevmiyesini, ekipmanını koyarsa, ekipmanın demir uçlarını, ilacını, süne ilacını koyarsa yaklaşık maliyet 9-10 lira. Ondan dolayı 9-10 lira maliyeti olan bir yerde en az 14-15 lira taban fiyatın açıklanması lazım. Dünya piyasası doğru ama bizim maliyetimiz dünya piyasası değil. Bizim maliyetimiz yüksek. Gerekçesi gübre Avrupa'da 300 dolar, bizde bin dolar. Mazot hakeza öyle, ekipman hakeza öyle. Avrupa'da dönüm başına bir ton alıyor. Bizim aldığımız 250 kilo. İç Anadolu Bölgesi'nde bu sene aşırı derecede kuraklık var. Yaklaşık 200-250 kilo arası bekliyoruz, alabilirsek bunu. Ama Avrupa'da adam 800 kilo ile bin kilo arası gözetiyor. Ondan dolayı onları maliyet yormuyor ama bizi maliyet yoruyor. Sübvansiyonları çok yüksek Avrupa'nın, yüzde 70’ini devlet sübvanse ediyor. Burada yüzde 10’unu devlet veriyorsa veriyor. O da biliyorsunuz kira olayı var. Üreten çiftçinin yüzde 80’i devletin verdiği destekten yararlanamıyor, yararlanamadığından dolayı da maliyet aşırı derecede yüksek. İç Anadolu Bölgesi yıl ortalaması 200-230 kilo yağış alır. Bir Ege değil, bir Marmara değil, bir Karadeniz değil. Ondan dolayı bu sene daha düştü, düştüğünden dolayı da verimimiz aşırı derecede düşecek. Geçen yıla oranla çiftçimizin maliyetlerini etkileyen malzemelerin birçoğu yüzde 300 arttı. Şu an Toprak Mahsulleri Ofisi'nden daha bir kilo buğday çıkmadı. Gerek lisanslı depo, gerek devletin malzeme ofisleri, gerekse toprak sahalar dolu. Ondan dolayı şu an bizim tereddüdümüz var. Devlet buğdayı almazsa tüccara bizi yem ederse buğday 5 lira. Biz 10 liraya mal ederiz, 5 liraya satarız. Devlet babadır, devlet büyüktür, devlet mutlaka ve mutlaka çiftçinin buğdayını alması gerekir, almak mecburiyetinde. Toprak saha mı açacak, sübvanse edip satacak mı? Tabii ki büyüklerimizin meselesi ama bizim çiftçimizin buğdayını toprak mahsulleri ofise almazsa büyük sıkıntı çekeceğiz. Dap gübre 12 liraydı, 20 lira oldu. 7 liraydı üre, 13 lira oldu. Mazot hakeza öyle, 24 liraydı 42 lira oldu. Bir pulluk bıçağının ucu 100 liraydı, 400 lira oldu. Yüzde 300 katladı bazı malzemeler. Gübre falan yüzde seksen, yüzde yüz arttı, ondan dolayı çiftçinin maliyeti yüksek" dedi. Haber Merkezi

Editör: Haber Merkezi