Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun, “Zor zamanlardan geçiyoruz. Ümmet olarak, ülke olarak, bölge olarak, coğrafya olarak. Gazze’de yaşanan katliamlar gözümüzün önünde gerçekleşmektedir. Savaş hızla bölgeye yayılmakta” dedi.

Genç Memur-Sen, üniversite teşkilatı olan Akademik Düşünce Eğitim ve Medeniyet Topluluğu (ADEM) tarafından düzenlenen ve nitelikli konuklarla gençleri bir araya getirmeyi amaçladığı yeni bir projeye imza attı. ADEM Akademi tarafından 16-27 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek ve eğitim, hukuk, siyasal ve ilahiyat olmak üzere dört farklı başlıkta toplam 17 konuğun bulunacağı etkinliğin ilk oturumuna Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun katılım sağladı. 18-35 yaş aralığındaki gençlerin başvuru yapabildiği sertifikalı programda alan başvurusu sınırlaması bulunmuyor.

“ADEM Akademi programımız ilahiyat, hukuk, eğitim ve siyasal alanında dörder dersten oluşuyor”

Dağ köylerindeki eli öpülesi öğretmenler Dağ köylerindeki eli öpülesi öğretmenler

Etkinlikte konuşma yapan Genç Memur-Sen Genel Başkanı Mesut Emre Balcı, “Ankara’daki üniversite öğrencisi arkadaşlarımıza dört farklı başlıkta hazırlamış olduğumuz eğitimlerle, seminerlerle mevcut derslerinizde, okulda, üniversitede aldığınız teorik derslerinizin ötesinde, konuklarımızın tecrübelerinden ve farklı bakış açlarından faydalanacağınız nitelikli eğitimler gerçekleştirmiş olacağız. ADEM Akademi programımız ilahiyat, hukuk, eğitim ve siyasal alanında dörder dersten oluşuyor. Ve inşallah ilahiyat alanındaki dört dersin tamamına katıldığınızda sizlere bir sertifika takdimi de gerçekleştireceğiz. Yine kitap çekilişlerimiz olacak. İnşallah kurum ziyaretlerimiz olacak. Yani hem akademik bilgiyi hem tecrübeyi hem de kurumsal bilgileri aldığımız, paylaştığımız güzel bir içerik olacak inşallah. Bugün de ilk dersimizi hep birlikte gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.

"Gazze’de yaşanan katliamlar gözümüzün önünde gerçekleşmektedir”

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Argun ise öğrencilere ders anlatmaya başlamadan önce, ‘Devamu’l hal mine’l muhal, ya yeni hal ya izmihlal’ sözünün tanzimatın olgusu olduğunu hatırlatarak, “Devamu’l hal mine’l muhal, ya yeni hal ya izmihlal. Uluslararası ilişkilere baktığımız zaman gerçekten bizim ülkemizdeki bu potansiyeli, çevremizi saran büyük tehlikeleri ve yaklaşmakta olan büyük savaşı düşündüğümüz zaman bir seferberlik ruhunun hepimizi kuşatması gerektiği için bu cümleyi başlık olarak seçtim. Zor zamanlardan geçiyoruz. Ümmet olarak, ülke olarak, bölge olarak, coğrafya olarak. Gazze’de yaşanan katliamlar gözümüzün önünde gerçekleşmektedir. Savaş hızla bölgeye yayılmakta. Artık Türkiye’ye gelir mi, gelmez mi, gelirse ne yapılmalıdır, nasıl tedbirler alınmalıdır diye konuştuğumuz bir ortamda bir ilahiyat fakültesi öğrencisi ya da mezunu hangi donanımlarla yetişmelidir, kendisini bu yeni siyasi dengesizliğe, bu yeni askeri meydan okumalara karşı nasıl daha donanımlı yetiştirilebilir sorusunun cevabını bu akşam hep beraber arayacağız” diye konuştu.

Kaynak: iha