Vietnam’dan yaya olarak yola çıkan 29 yaşındaki Japonyalı gezgin Kimono Magician, 10 ayda 8 ülke gezerek Türkiye’ye ulaştı.

İçerisinde 100 kilo ihtiyaç malzemesi bulunan ‘çek çek’ el arabasıyla yürüyerek dünya yolculuğuna çıkan Magician geldiği Muş’ta sevgi ile karşılandı. Zorlu doğa ve kış şartlarında yolcuğunu kararlılıkla sürdüren Magician, Kamboçya, Tayland, Myanmar, Hindistan, Pakistan ve İran’ı gezdi. Yürüyerek dünyayı dolaşmayı hedefleyen Magician, İran üzerinden Türkiye’ye giriş yaparak Hakkâri, Van, Bitlis ve Muş gibi doğu illerini adım adım keşfetti.

Şam’da 14 yıldır Türklerin gidemediği Mevlana Halid-i Bağdadi türbesi, ziyaretçilerini bekliyor Şam’da 14 yıldır Türklerin gidemediği Mevlana Halid-i Bağdadi türbesi, ziyaretçilerini bekliyor

Muş sokaklarını gezerken halkın yoğun ilgisiyle karşılaşan Magician, şehirde mola verdiği bir çay ocağında yerel lezzetlerin tadını çıkardı. Vatandaşlarla sohbet eden gezgin, kıtlama çay içip közde patates yiyerek bölgeye özgü kültürel deneyimleri yaşadı. Muş’un doğal güzelliklerini ve samimi insanlarını çok beğendiğini dile getiren Magician, tüm eşyalarını taşıdığı el arabasıyla yolculuğunu sürdürmeye devam etti.

10 ayda 8 ülke gezen Japon gezgin Kimono Magician, “Ben Japon’um. Vietnam’dan yola çıkarak 8 ülke gezdim. İran üzerinden de 10 ay sonra Türkiye’ye ulaştım. Doğu bölgesinde yolculuk yapmak oldukça zor. Çünkü çok dağlık alan var ve kış mevsimi de kendini gösteriyor. Yolculuğumda ihtiyaç duyduğum yiyecek, içecek, çadır ve giyim malzemelerimi ‘çek çek’ adını verdiğim taşıyorum. Bu yolculukta zaman zaman zorlanıyorum ama keyifli geçiyor. Bu yolculuk benim için oldukça özel. Türkiye harika bir ülke. Burada çok sıcak karşılandım. Kamp yapmak ve yemek pişirmek için tüm malzemelerim var. Yolda olduğum sürede zaman zaman çadır kurup dinleniyorum. Amacım, dünyayı dolaşmak, insanları, kültürleri tanımak ve değişik yerler görmek” dedi.

Japon gezgin Kimono Magician’ı çay ocağında misafir eden işletmeci Yılmaz Alak, “Bugün bizim için çok önemli bir gündü. Misafirimiz ta Uzak Doğu’dan, Japonya’dan yürüyerek buraya kadar geldi. Özellikle Muş’a gelerek bizi onurlandırdı. Ona kıtlama çayı öğrettik. Şekeri dilimizin üzerine koyup çayı yudumladığımız bu gelenek onu çok etkiledi. Ayrıca sobada pişen patatesi ikram ettik ve çok sevindi. Bölgedeki kültürü elimizden geldiğince tanıtmaya çalıştık, biz de çok keyif aldık” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha