Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Gazze başta olmak üzere yeryüzündeki tüm çocukların hak ettikleri gibi güven, huzur ve sevgi içinde büyüyebildikleri adil bir dünya dilediğini söyledi.
Emine Erdoğan, Gönül Elçileri Projesi kapsamında koruyucu aileler ve 81 ilin vali eşleriyle Çankaya Köşkü’nde düzenlenen iftarda buluştu. Buradaki konuşmasında ramazan ayının ve iftar sofralarındaki birlikteliğin önemine işaret eden Emine Erdoğan, "Bugünün medeni sayılan ülkeleri, ayrımcılığın ve ötekileştirmenin karanlık pençesine düşmüşken hakiki medeniyetin kodlarını bize yeniden hatırlatıyor. Çünkü insanın yeryüzündeki asli görevlerinden bir tanesi gönüller yapmaktır. Bütün duyguların tecelligahı olan gönüllerin birlikteliği bir topluluğu millet, bir toprağı vatan, bir şehri medeniyet yapar" diye konuştu.
Birey düzeyindeki bu gönül zenginliğinin devlet ve kurumlarına da sirayet ettiğini anlatan Emine Erdoğan, "Artık bütün dünyanın iyi bildiği bir gerçek var ki devletimizin hayırseverliği, sınırlarımızın çok ötesine uzanmıştır. Bayrağımızın gölgesinde yaşayan her insanın huzur ve refah içerisinde bir hayat sürmesi en öncelikli gayelerimizdendir" ifadelerini kullandı.
"Koruyucu ailelerin sayısını 8 bin 307’ye çıkardık"
Valiler ve eşlerinin, bulunduğu illerde, devletin gülen yüzü, müşfik eli ve güven veren gölgesini temsil ettiğini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
"2012 yılında başlattığımız ’Gönül Elçileri Projesi’, bu sorumluluk bilincinin bir neticesidir. İnanıyoruz ki bütün çocukların, her şeyden önce, sevgi ve güven ortamında büyümeye hakkı vardır. Bizler de devlet koruması altındaki çocuklarımızı, koruyucu aileleri ile buluşturmak amacıyla yola çıkmıştık. Bu süreçte, evlatlarımıza ilk önce gönlünü, sonra yuvasını açan koruyucu ailelerin sayısını 8 bin 307’ye çıkardık. Projeyi başlattığımız günden bu yana, binlerce çocuğumuzun ve onlara kavuşan ailelerinin sevinçlerine ortak olduk. Bugün on bine yakın evladımız, onları koruyan gönüllü aileleriyle birlikte, huzur ve şefkat ortamında büyüyor."
Emine Erdoğan, farkındalığın artması adına 30 Haziran’ı Koruyucu Aile Günü ilan ettiklerini anımsatarak, koruyucu aile sistemini güçlendirmek, daha fazla aile ve çocuğa ulaşmak için çok çalışılması gerektiğini vurguladı.
"Kuracağımız gönül köprüsünün ilk ayağını, çocuklarımızın kalbinden başlatmalıyız"
Bu konuda vali eşlerine önemli sorumluluklar düştüğünü belirten Emine Erdoğan, "İllerinizdeki koruma altındaki çocuklarımızın derdine, sevincine, başarısına, hayaline ortak olmalıyız. Kuracağımız gönül köprüsünün ilk ayağını çocuklarımızın kalbinden başlatmalıyız. Açacağımız gönül yolunu, evladını kalbinden doğurup büyütecek koruyucu ailelere ulaştırmalıyız" diye konuştu.
Emine Erdoğan, bu doğrultuda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, çocukları koruyucu aileleriyle buluşturan yolda, maddi ve manevi her türlü engeli kaldırmak için var gücüyle çalıştığını aktardı.
Bu kapsamda koruyucu ailelere eğitim ve rehberlik hizmetleri geliştirildiğini ve tecrübeli koruyucu ailelerle, yeni gönüllüler arasında bilgi ve tecrübe aktarımını sağlamak için Rehber Koruyucu Ailelik Uygulaması’nın başlatıldığını aktaran Emine Erdoğan, koruyucu ailelere, çocukların eğitim, beslenme, harçlık gibi yaşam giderleri için maddi destek de sağlandığını hatırlattı.
Emine Erdoğan, bu sürecin asıl kahramanlarının, "koruyucu aile olmaya gönüllü vatandaşlar" olduğuna dikkati çekerek, "Milletimizin üstün gönüllülüğü, geçen sene yaşadığımız asrın felaketi olan 6 Şubat depremlerinde de kendisini göstermiştir. Halihazırda, 669 olan koruyucu aile başvurusu, tam 123 kat artmış ve rekor bir sayıya yükselerek 328 bin 818’e ulaşmıştır. 6 Şubat depremlerinde açılan yaraları, hep birlikte sarıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Buluşturduğumuz çocuk ve aile sayısını günden güne artırıyoruz"
Gönül Elçileri Projesi kapsamında, deprem bölgesinde devlet korumasındaki çocuklar için Çocuk Evleri Sitelerinin temel atma törenlerinin gerçekleştirildiğini de anımsatan Emine Erdoğan, "Şerefli bir amaç için çıkılan yolda insan tökezlese dahi asla düşmez. Hepinizin üstün gayretiyle bu yolda ayağımıza taş değmeden ilerliyor, buluşturduğumuz çocuk ve aile sayısını günden güne artırıyoruz" dedi.
Emine Erdoğan, yapılan araştırmalara göre, hayatın her döneminde alınan kararların, çocuklukta şekillenen bilinçaltının eseri olduğuna, ömrün, çocukluğun rehberliğinde geçtiğine işaret ederek, çocuklukta görülen şefkatin iyileştirici etkisinin hayat boyu sürdüğünü anlattı. Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bakış açısıyla, sevgi ve güven ortamında yaşanmış bir çocukluk, bir insana, hatta bir millete verebileceğimiz en kıymetli hazinedir, güçlü bir toplumun güvencesidir. Yavrularımıza aile sıcaklığını ve güvenli bir ev ortamını sunan koruyucu ailelerimiz, aslında onların geleceğini inşa etmektedir. Güçlü, sağlıklı ve geleceğe güvenle bakan bireyler yetiştirirken, yaktıkları gönüllülük ateşi hepimizin yüreğini ısıtmaktadır. İnanıyorum ki, açtığınız bu yolda izinizi yeni aileler takip edecektir. Sizlerin rol modelliği ve tecrübeleri ile koruyucu ailelerimizin sayısı her geçen gün daha da artacaktır."
Emine Erdoğan, devletin himayesi ve koruyuculuğunun, çocukların koruyucu aile yanında ya da reşit olmaları ile bitmediğini, devletin, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam imkanları sağladığını ve özel sektördeki istihdam imkanlarını da teşvik ettiğini belirtti.
Çocukların, 81 ilde bulunan Bakım Sonrası İzleme ve Rehberlik Birimleri ile ihtiyacı olduğu her an kurumları yanlarında bulacağını aktaran Emine Erdoğan, "Koruyucu ailelerimizin yapabileceği en değerli vazife, evlatlarımızın içindeki cevheri işlemeleri ve onları hayat yolculuğunda desteklemeleridir. Gazze başta olmak üzere, yeryüzündeki tüm çocukların, hak ettikleri gibi güven, huzur ve sevgi içinde büyüyebildikleri, adil bir dünya diliyorum" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, programa katılan vali eşleri ve koruyucu aileler ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın da katıldığı programda, Millet Camisi İmam Hatibi Ali Burak Baldöken tarafından Kuran’ı Kerim tilaveti okundu, dua edildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçıları tarafından Türk Sanat Müziği konseri verildi.