Uzmanlar, bu tür soru işaretlerinin aslında evlilik stresinden çok güvensizlikten kaynaklandığını vurguluyorlar. Psikolog ve ilişki terapisti Nida Korkmaz, ilişkilerde bağlılık ve bağımlılık duygularının önemli olduğunu belirtiyor. İlk aşamada bağlılık olarak nitelendirilen bu duyguların zamanla bağımlılığa dönüşebileceğine dikkat çekiyor. Bağımlılık, partnerle ilgili soru işaretlerini bastırmak için bir tür kaçış mekanizması olarak işlev görebilir. Ancak bu durum evlilik sürecinde daha fazla stres ve endişeye neden olabilir.
Evlilik öncesi stresin temelinde, evlilikle birlikte gelecek sorumluluklar ve değişikliklerin yarattığı korkuların olduğu belirtiliyor. Bu korkular, çiftlerin ilişkiyi sorgulamalarına ve endişelenmelerine neden olabilir. Bu noktada ailelerin, çiftlere destek olması ve olumlu örneklerle onları sakinleştirmesi büyük önem taşıyor.
Nida Korkmaz, bu tür sorunlarla başa çıkmanın birkaç yolunu da öneriyor. Kişisel gelişim kitapları okumak, gelişimsel programlara katılmak ve bir psikologdan destek almak gibi adımlar, çiftlerin bu stresle daha sağlıklı bir şekilde başa çıkmalarına yardımcı olabilir.
İlişkilerde çevresel faktörlerin de önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Korkmaz, çiftlerin çevresindeki kişilerin tutum ve davranışlarının ilişkiyi nasıl etkilediğini göz önünde bulundurmaları gerektiğini belirtiyor. Olumsuz etkilerin olduğu durumlarda, bu tür etkileşimlere sınırlama getirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Sonuç olarak, evlilik öncesi stresin altında yatan güvensizlik duygularının çözümü için çiftlerin birlikte çalışması ve gerekirse profesyonel destek almaları önemlidir. Ayrıca çevresel faktörlerin ilişkiye olan etkileri de dikkate alınmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır. (İHA)