Denizli Özel Cerrahi Hastanesi Diyetisyeni Elif Topuz Ülkü, çocukların geceleri yatmadan önce tok yatmaması gerektiğini vurgulayarak; “Geceleri çocukların yatağa tok yatmamalı, eğer tok yatarlar ise erken yaşta şekere yakalanabilirler” dedi.

Mersinli kadınlar el emeği göz nuru eserlerini sergilediler Mersinli kadınlar el emeği göz nuru eserlerini sergilediler

Özel Cerrahi Hastanesi Diyetisyeni Elif Topuz Ülkü, okul çağındaki çocukların günlük beslenme alışkanlıkları ve dengeli beslenme ve uyku konusunda önemli uyarılarda bulundu. Çocukların her gün yeterli miktarda su tüketmelerinin önemine ve aynı zamanda yetersiz su alımının kabızlık gibi sağlık sorunlarına yol açabileceği belirtiliyor. Bu nedenle, ailelerin çocuklarını su tüketimi konusunda bilinçlendirmesi gerektiği vurguladı. Ayrıca, çocukların akşam yemeğini okuldan geldikten birkaç saat sonra yemeleri gerektiği, bu durumun aşırı tokluktan kaçınmalarına yardımcı olacağı ifade edildi. Çocukların gece uyumadan önce tok bir şekilde yatmaması gerektiğini eğer tok bir şekilde uyuma durumunda erken yaşta şekere yol açtığını dikkat çekti. Akşam yemeklerinin, öğle yemeklerinden farklı içeriklere sahip olması, çocukların besin çeşitliliğini artırarak onların daha mutlu hissetmelerine katkı sağlayabileceğini belirtti. Ailelerin, çocuklarına sağlıklı ve temiz içerikler sunmalarının yanı sıra, arkadaş baskısına karşı durmaları da önem taşıyor. Okul kantinlerinde sunulan sağlıksız ve çekici atıştırmalıkların, çocukların besin tercihlerini olumsuz yönde etkileyebileceği belirtiliyor. Bu nedenle, ailelerin sağlıklı alternatifler sunarak çocuklarının damak tadı ve beslenme düzeninin gelişimine katkıda bulunmaları teşvik ediliyor.

“Çocuklar geceleri yatağa tok yatmamalı, erken yaşta şekere yakalanabilirler”

Diyetisyen Elif Topuz Ülkü, çocukların gün içinde muhakkak su tüketmesini vurguladı. Her gün çocukların düzenli su tüketmesi gerektiğini belirtti. Aynı zamanda geceleri çocukların yatağa tok yatmaması gerektiğini eğer tok yatar ise erken yaşta şekere yakalanacaklarını belirten Ülkü, “Gün içinde muhakkak su tüketimi çok önemli. Bazen tuvalet problemi nedeniyle çok fazla su tüketiminin aldığını görüyoruz. Ama bu da kabızlık ve birçok probleme yol açıyor. O yüzden muhakkak düzenli su tüketimi en azından, litreyi bulacak şekilde bir su tüketimi öneriyoruz. Akşam gittiklerinde de çok fazla aç olmayacak şekilde geldikten yaklaşık birkaç saat içinde bir akşam yemeği yenmesini istiyoruz. Bu akşam yemeğinin içeriği biraz öğlen yediği öğünden farklı olacak şekilde olursa çocuk değerini görsel olarak daha mutlu olur. Örnek vereyim bir köfte çıktıysa akşam daha bir sebze ağırlıklı tercih edilebilir ya da tam tersi olabilir. Genellikle yatmadan birkaç saat içinde biz yemek işini bitirmek istiyoruz. Yani çocuk çok aşırı tok yatmasın. Şekerle ilgili şimdiden o yaştan kendisini hazırlamasın şekere. O nedenle bir saat içinde yemek işini bitirmiş olsun yatmadan kalktığı kalktığı gibi de kahvaltıyla bahsettiğim şekilde düzenini uygulayabilir” diye konuştu.

“Çocuklar arkadaş baskına karşı sağlıksız besinler tüketebilir”

Diyetisyen Ülkü, ailelerin çocuklarına sağlıklı ve temiz içerikler sunmanın yanı sıra, arkadaş baskısına karşı durmalarının da kritik olduğunu vurguladı. Kantinlerde bulunan, daha çekici görünebilen fakat sağlıksız seçenekler, çocukların tercihlerini etkileyebilir. Bu nedenle, ailelerin çocuklarına sağlıklı alternatifler sunarak, damak tadı ve düzenin gelişimine katkıda bulunmaları önerildiğini belirten Ülkü, “Tabi bu işin bir de psikolojik tarafı var. Şimdi yanınıza bir şeyler verdiğinizde o içerikler ne kadar sağlıklı ve temiz içerikler olsa da yanındaki arkadaşı farklı göze hoş gelen kantin işi kullanıyorsa çocuk biraz adapte olmakta zorlanıyor. Tabi burada aileler için zor bir süreç ama ileriye dönük hem damak tadının oluşması hem düzenin oluşması adına bunları biraz zorlamaları önemli. Tabi ki arada kendi ellerinden çıkan, kendi evde yaptıklarından poğaça, kek gibi ürünler konulabilir. Her zaman sadece meyve, kuruyemiş tarzı şeyler olacak diye bir şey yok ama paket ürünler ve fırın işi dediğimiz, içine ne girdiğini bilmediğimiz, kendi elimizden çıkmayan ürünleri çok fazla tercih etmiyoruz. En büyük problem yaşadığımız açıkçası menülerin çok fazla karbonhidratlı oluşu ve ara öğün olarak da biraz önce bahsettiğim kek meyve suyu gibi çok fazla şekil içeriği olan ürünlerin verilmesi. Şimdi burada da suç atmak istemiyorum ama genellikle çocukların sevdiği şeyler olunca genellikle bu tarz şeyler çıkıyor yenmesi istendiği için ama yenen şeyin de kalitesi çok önemli” dedi.

Kaynak: iha