Bu tedavi, cilt üzerindeki lekelerden saç dökülmesine kadar geniş bir yelpazedeki problemleri hedefliyor. Dr. Tümtürk, eksozom kök hücre tedavisinin, kordon dokusundaki mezenkimal kök hücrelerden elde edilen partiküllerin laboratuvar ortamında üretilerek klinik ortamında uygulanmasıyla gerçekleştirildiğini belirtti. Bu partiküllerin cilde enjekte edilerek uygulandığında yaşlanma belirtilerini azaltma, akne izlerini, lekeleri, yara izlerini giderme, atopik egzamayı ve saç dökülmesini engelleme gibi etkiler sağladığını açıkladı.
Dermatolog Tümtürk, tedavinin son birkaç yıl içinde Türkiye'ye geldiğini ve özellikli laboratuvarlarda homojen bir şekilde üretilen steril bir ürün olduğunu vurguladı. Ayrıca, tek seansta uygulanan ve 30 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanan bir işlem olduğunu belirterek, bu yöntemin yaşlanma sürecini yavaşlatan ve cilde doğal bir gençlik kazandıran etkili bir kök hücre tedavisi olduğunu ifade etti.
Eksozom kök hücre tedavisinin cilt yenilenmesi, kırışıklıkların azaltılması, kolajen ve elastin üretiminin artırılması gibi birçok alanda etkili olduğunu belirten Dr. Tümtürk, vücuttan herhangi bir yağ veya parça alınmaması nedeniyle diğer kök hücre tedavilerine kıyasla daha pratik olduğunu ve ayrıca ağrısız bir uygulama olduğunu vurguladı.
Dr. Tümtürk, tedavinin hem Türkiye'de hem de dünya genelinde hızla popüler hale geldiğini ve estetik uygulamalarında önemli bir yer edindiğini dile getirdi. Yenidoğan göbek bağı dokusundan elde edilen kök hücrelerin son 30 yılın en önemli buluşlarından biri olarak kabul edildiğini belirterek, bu yöntemin leke tedavilerinden yara iyileşmesine kadar pek çok alanda etkili olduğunu söyledi.
Dermatoloji uzmanı Dr. Mustafa Tümtürk, tedavinin etkisinin zamanla ortaya çıktığını ve genellikle 3. ve 4. aydan sonra ilk etkilerin görülmeye başladığını, optimum sonuçların ise genellikle 5. ve 6. aylarda kendini gösterdiğini belirtti. (İHA)