Küçükbaş hayvanları için yılın farklı dönemlerinde yer değiştirmek durumunda kalan, çadırlarda yaşayan ve ömürleri adeta sürülerin peşinde geçen göçer aileler, teknolojiden sosyal hayata kadar pek çok imkândan mahrum bir yaşam sürmek zorunda kalıyor.

Erzincan’da hayvancılığa uygun kentin farklı bölgelerindeki dağlarda kurdukları çadırlarda mevsimleri geçiren göçerler, pek çok imkândan mahrum bir yaşam sürüyor. Yüzlerce hayvanın her türlü bakımını yapan besiciler, doğayla iç içe geçen ömürlerini adeta sürülerine adıyor.

Prof. Dr. Yavuz, 1939 Erzincan Depremi ve sonrasını kaleme aldı Prof. Dr. Yavuz, 1939 Erzincan Depremi ve sonrasını kaleme aldı

Hem kendileri hem de hayvanları için çadırlar kuran göçerler, gün aydınlanmadan başladıkları zorlu mesaiyi gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürdürüyor.

Göçer kadınlardan Çiçek Bulunmaz, “Hayatımızdan pek memnun değiliz. Çünkü zor şartlarda yaşıyoruz. Dağlarda ömrümüz geçtiği için ilkel şartlardayız. Hayvanlarımızdan elde ettiğimiz sütle yağ, ayran, peynir vb. gıda ürünleri hazırlıyoruz. Bunları satarak geçimimizi sağlıyoruz” dedi.

Kaynak: iha