Antalya’da çeşitli hastanelerde görev yapan hekimler ve sağlık çalışanları İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını düzenledikleri ‘Sessiz Yürüyüş’ ile protesto etti.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarında 210 gün geride kaldı. 210 günde 34 bin 622 kişi hayatını kaybederken, saldırılarda 53 sağlık merkezi ve 32 hastane ise hizmet dışı kaldı. Antalya’da çeşitli sağlık kurumlarında görev yapan hekimler İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla ‘Sessiz Yürüyüş’ gerçekleştirdi. Muratpaşa Camii avlusundan başlayan yürüyüşte hekimler ‘Terör, soykırım ve işgale karşı hekimlerden sessiz yürüyüş’ yazılı pankart açtı. Ellerinde Türkiye ve Filistin bayrakları ile sessiz bir şekilde yürüyen hekimler Kapalıyol olarak bilinen Kazım Özalp Caddesi’nde basın açıklaması yaptı.
"Sağlık hizmeti verilemiyor"
Tüm zorluklara rağmen Gazze’de var güçleri ile görev yapan doktor ve sağlık çalışanlarını desteklediklerini belirten grup üyesi Muhammed Azad Demir, "Türkiye’deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak sessiz yürüyüşümüzün 25. haftasında Gazze için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. İsrail’in 7 Ekim’den itibaren 7 aydır devam ettirdiği saldırıları neticesinde 35 bin kişi şehit oldu ve 100 bine yakın kişi ise yaralandı, 19 binden fazla çocuk ise yetim kaldı. İsrail’in Gazze’de bulunan hastanelere yönelik saldırıları katliamlara dönüşmüş, ancak söz konusu saldırılar uluslararası alanda henüz bir yaptırıma maruz bırakılmamıştır. Saldırılardan önce Gazze’de yaklaşık 35 hastane bulunmakta iken şu anda Gazze’nin kuzeyindeki hastanelerin tamamı ve güneyindeki hastanelerin çoğu sağlık hizmeti veremez durumda" dedi.
35 hastaneden 2’si aktif
Şu anda Gazze’de ayakta kalan ve hala çalışmaya devam eden 3 hastane bulunduğunu ve bunlardan da sadece 2’sinde aktif olarak ameliyat yapılabildiğini belirten Demir, "Hastanelerin bazıları bombalanarak tahrip edilmiş, bazılarının içindeki cihaz ve malzemeler parçalanarak kullanılamaz hale getirilmiş ve birçoğu da çalışan, 6 aydır maaş almadan çalışmaya devam eden doktor ve sağlık görevlilerinin şehit edilmesi, tutuklanması veya göçe zorlanması nedeniyle sağlık hizmeti veremez hale gelmiştir. Özellikle Gazze’nin kuzeyindeki bazı hastanelerde hemen hemen hiç tıbbi malzeme kalmamış ve güney-kuzey arası bağlantı neredeyse tamamen kesildiğinden malzeme tedarik edilemez hale gelmiştir" ifadelerini kullandı.
"Gazze toplama kampına dönüştü"
Gazze’nin en büyük hastaneleri olan Şifa Hastanesi ve El-Nasır Hastanesi’nin bombalanarak hizmet dışı kaldığının altını çizen Sessiz Hekimler Platformu üyesi Muhammed Azad Demir, "Gazze halkı abluka altında açlığa mahkum ediliyor. Bombaların, kitle imha silahlarının dehşetinden kurtulabilen insanlar, yetersiz beslenmenin, susuzluğun, salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum ediliyor. İsrail, Gazze’yi bir toplama kampına dönüştürmüş, insanlar için güvenli bir liman aramaları imkansız hale gelmiş, son sığınakları olan hastaneler dahi bombalanarak insanlık dışı bir vahşete imza atılmaktadır. Bu vahşete sessiz kalmak, insanlığın vicdanını ayaklar altına almak demektir" şeklinde konuştu.