Rahim ağzı kanserinin önlenmesi ve erken teşhis edilmesinde tarama testlerinin önemini dile getiren Doç. Dr. Mine Dağgez, HPV aşılarının 9 ile 14 yaş arası kız ve erkek çocuklara doğru şekilde uygulandığında yüzde 90’ın üzerinde bir koruyuculuk vadettiğini söyledi.

Rahim ağzı kanseri, HPV virüsünün yüksek riskli türlerinin neden olduğu ve erken aşamada tespit edildiğinde önlenebilir bir kanser türü olarak öne çıkıyor. Biruni Üniversitesi Kadın Hastalıkları Doğum Uzmanı ve Jinekolojik Onkoloji Yan Dal Uzmanı Doç. Dr. Mine Dağgez, tarama testleri ile HPV aşılarının kritik rolü ile ilgili açıklamalarda bulundu. Doç.Dr. Dağgez, HPV‘den korunabilmek için güvenli cinsellik, güçlü bir bağışıklık sistemi, sigaradan uzak sağlıklı bir hayat ve ihmal edilmeden yapılan tarama testlerinin hayati önemini vurguladı.

Kadınlarda ve Gençlerde “Kalp ve Damar Hastalıkları” alarm veriyor Kadınlarda ve Gençlerde “Kalp ve Damar Hastalıkları” alarm veriyor

“Sonuçlar normal geldiği takdirde 5 yılda bir test yapılmalıdır”

Rahim ağzı kanserinin tarama testi bulunan önlenebilir bir kanser olduğunu belirten Doç. Dr. Dağgez, “Günümüzde rahim ağzı kanseri için tarama testleri 21 yaş sonrası üç yılda bir smear ve 30 yaş sonrası beş yılda bir smear ve HPV testleri şeklinde yapılmaktadır. Tek başına smear, duyarlılığı düşük bir test olduğundan imkan varsa mutlaka HPV testi ile kombinlenmesi önerilir. Sonucu normal geldiği takdirde bu testlerin beş yılda bir yapılması yeterlidir. Çok sık bir yanlış uygulama olarak smear testi 6 ayda bir veya yılda 1 gibi gereksiz sıklıklarla yapılmakta ancak HPV testi yapılmamaktadır. Doğru olan tarama aralığı testler normal geldiği takdirde beş yılda bir bu iki testin kombine bir şekilde yapılmasıdır” dedi.

Erken teşhisin önemine vurgu yapan Doç. Dr. Dağgez, “Düzenli taramalarını ihmal etmeyen hastaların rahim ağzı kanseri öncül lezyonları aşamasında tespit edilmesi ve bunların kansere ilerlemeden çok daha küçük girişimlerle iyileştirilebilmesi mümkündür. Yüksek riskli bir HPV tipi (16,18,45 gibi) veya smear testinde yüksek dereceli bir hücre bozulması tespit edilmesi halinde kolposkopi denilen bir işlemle bu alanın detaylı incelenmesi ve uygun doku örneklemesi tecrübeli ellerce uygulanmalıdır” diye konuştu.

“Yüzde 90 üzeri bir koruyuculuk vadetmektedir”

Tüm dünyada ve ülkemizde uzun yıllardır koruyucu HPV aşıları uygulandığı aktaran Doç. Dr. Dağgez, “Günümüzde henüz kişide tespit edilmiş olan HPV virüsünü temizlemeye yönelik bir tedavi veya tedavi edici bir aşı geliştirilmiş değildir. Uygulamada olan koruyucu HPV aşıları, 9 -14 yaş arası kız ve erkek çocuklarına uygulanmaktadır ve bu şekilde uygulandığında yüzde 90 üzeri bir koruyuculuk vadetmektedir. Ancak tabii ki aşının etkinliği uygulama yaşı ve bireysel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. En iyi koruma için aşının 9 ile 14 yaş aralığında yapılması öneriliyor olsa da, HPV aşıları bir kısmı yaş sınırı olmaksızın bir kısmı ise henüz 45 yaşa kadar onay almış bir şekilde herkese önerilmektedir” ifadelerini kullandı.

“HPV aşıları uygun gruptaki tüm kişilere önerilir”

HPV aşılarıyla ilgili merak edilenlere açıklık getiren Doç. Dr. Dağgez, “Cinsel aktivitesi olsun veya olmasın hatta HPV pozitifliği öyküsü dahi olsa HPV aşıları uygun gruptaki tüm kişilere önerilir. HPV virüsü pozitif olmama rağmen neden aşı olmalıyım diyorsanız, doğal HPV enfeksiyonu vücutta kalıcı bir bağışıklık sağlayamamaktadır bu nedenle kişi belirli bir süre içerisinde bu virüsü temizleme şansı yakalasa bile tekrar maruz kaldığında aynı virüsle tekrar enfekte olacaktır. HPV pozitifliği olan hastalara da veya karşılaşmış olma olasılığı yüksek olan hastalara da aşı öneriyor olmamızın ana mekanizması bu şekilde açıklanmaktadır” şeklinde konuştu.

“15 yaş ve üstü herkese üç doz aşı önerilmektedir”

Günümüzde dünyada üç tip aşı mevcut olduğunu söyleyen Dağgez, “Bunlar ikili, dörtlü ve en yeni aşı olan dokuzlu aşıdır. Dokuzlu aşıya ülkemizde de bir süredir ulaşılabilmektedir. 9-14 yaş aralığındaki tüm bireylere altı ay arayla olmak üzere iki doz yeterlidir. 15 yaştan gün almış ve üstü herkese üç doz aşı önerilmektedir” ifadelerini kullandı.

“Kişinin HPV pozitif olması kanser olduğu anlamına gelmez”

HPV pozitif olan kişilerin kanser riski hakkında konuşan Doç. Dr. Dağgez, “Kişinin HPV pozitif olması kanser olduğu veya ilerleyen süreçte kanser olacağı anlamına asla gelmemektedir. Bu virüsün kişinin vücuduna girmesi ile hücrelerde ve dokuda bozulma yapması ve bu bozulmaların da belli bir süreçte kansere ilerlemesi arasında geçen süre 10-15 yıl gibi uzun bir süreçtir. Yani kişi HPV virüsü ile karşılaştığı anda kanser olmamaktadır. Ancak kişinin virüsle ne zaman karşılaştığı da yapılan bu test ile bilinemeyeceğinden, bu kişilerin yaptırması gereken belli işlemleri yaptırması ve takiplerini ihmal etmemeleri gerekmektedir” dedi.

“Sigara kullanımı kesinlikle önerilmemektedir”

Özellikle 30 yaş altında HPV enfeksiyonunun, kişinin bağışıklık sistemi tarafından temizlenme şansını son derece yüksek olduğunu söyleyen Doç. Dr. Dağgez, “Menopoz sonrası kadınlarda HPV virüsünün temizlenme şansı giderek düştüğü için bu gruba daha dikkatli yaklaşılması önerilmektedir. Her şekilde HPV 16,18,45 gibi yüksek riskli HPV tiplerinin pozitif olarak tespit edildiği hastalarda alınan smear testi normal dahi olsa mutlaka ileri inceleme işlemi olan kolposkopi ve doku örneklemesi işlemi tecrübeli uzmanlarca yapılmalıdır. Bu virüsün vücuttan temizlenmesinde ana mekanizma bağışıklık sistemi olduğundan bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve güçlü tutulması son derece önemlidir. Sigara kullanımı bu hasta grubunda kesinlikle önerilmemektedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Kaynak: iha