Kocaeli’de gazetecilere açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Gazze’de yaşanan vahşete dikkat çekerek, "Yardım göndermesi gerekenler, İsrail’in siyonist işgal rejiminin bu vahşi tutumu karşısında sanki onlardan izin almak mecburiyetindeymiş gibi bir tavır takınıyor. ’Biz elimizden geleni yapıyoruz fakat İsrail buna müsaade etmiyor’ şeklindeki bahanenin arkasına sığınan bir İslam dünyasıyla yüz yüzeyiz. Bu bahane gerekçe kabul edilebilir değildir" dedi.

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde gazetecilerle bir araya geldi. Yapıcıoğlu, seçimlere az bir süre kaldığını belirterek, Türkiye’nin 31 Mart 2024 Pazar günü sandık başına gideceğini hatırlattı. Son günlerde Türkiye gündeminin yerel seçimden oluştuğuna dikkat çeken Yapıcıoğlu, "Öyle görünüyor ki olağanüstü bir şey olmazsa seçime kadar da bu böyle devam edecek. Fakat aslında gündemimizde olması gereken konu Gazze. Bize göre oradaki soykırım, katliam devam ettiği müddetçe gündemin birinci maddesi Gazze olmalı" dedi.

"Bahanenin arkasına sığınan bir İslam dünyasıyla yüz yüzeyiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Milli gelirin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara, kişi başına gelirin 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Milli gelirin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara, kişi başına gelirin 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz"

Gazze’de 5 ayı aşkın süredir vahşet yaşandığını ve soykırım uygulandığını aktaran Zekeriya Yapıcıoğlu, "Dünyanın gözleri önünde naklen yayınlarda bu suç siyonist terör şebekesi, siyonist katil çetesi tarafından pervasızca işleniyor. 5 ayı aşkın bir süredir her gün oradaki masum insanların, kadınların, çocukların tepesine bombalar iniyor. Son birkaç haftada insanlar sadece bombalarla, kurşunlarla, tank ve top gülleleriyle değil artık ilaçsızlıktan ya da gıdasızlıktan da ölmeye başladı. Beslenemediği için derisi kemiğine yapışmış, adeta canlı bir iskelete dönüşmüş insanlar var. Karadan yardımların içeriye girmesine müsaade edilmiyor. Yardım göndermesi gerekenler, İsrail’in siyonist işgal rejiminin bu vahşi tutumu karşısında sanki onlardan izin almak mecburiyetindeymiş gibi bir tavır takınıyor. ’Biz elimizden geleni yapıyoruz fakat İsrail buna müsaade etmiyor’ şeklindeki bahanenin arkasına sığınan bir İslam dünyasıyla yüz yüzeyiz. Bu bahane, gerekçe kabul edilebilir değildir" şeklinde konuştu.

"Açlıktan ölümlerin başladığı bir yere yardım gönderilmesi insanlık borcudur"

Yapıcıoğlu, açlıktan ölümlerin başladığı bir yere yardım gönderilmesinin insanlık borcu olduğunun altını çizerek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu borç bütün insanlarındır. Mutlak suretle oraya yardımın gönderilmesi gerekir. Karada Refah Sınır Kapısı’nın önünde 10 binlerce kamyon yüklü bir vaziyette Gazze Şeridi’ne geçmeyi beklerken, o kapıyı açmak yerine Batılı ülkelerin, Amerika başta olmak üzere havadan Gazze Şeridi’ne yardım attığını söylemesi ve attıkları yardımların önemli bir kısmının da denize düşmesi, hatta sınırın öteki tarafına, işgal edilmiş topraklara düşmesi trajikomik bir durumdur. Yapılması gereken şey bir an önce Refah Sınır Kapısı’nın tamamen açılarak, oradaki insanlara yetecek miktarda gıda, su, ilaç, enerji, yakıt, ihtiyaç hissedilen bütün maddelerin bir an önce oraya gönderilmesi gerekir. Dediğim gibi bu bütün insanlığın bir borcudur."

Zekeriya Yapıcıoğlu’ndan boykot çağrısı

Temmuz ve ağustos aylarında Paris’te olimpiyat oyunları düzenleneceğini hatırlatan Yapıcıoğlu, "Biliyorsunuz Rusya’nın Ukrayna’nın topraklarının bir kısmını işgal etmesinden sonra üzerinde hak iddia etmesi ve aralarındaki savaşın başlamasından sonra Rusya Federasyonu uluslararası pek çok spor organizasyonundan men edildi. Rus sporcular, o organizasyonlara katılınca Rusya adına değil, şahıslar adına katılabiliyor. Biz buradan önümüzdeki temmuz ve ağustos aylarında Paris’te yapılacak olimpiyat oyunları başta olmak üzere uluslararası bütün spor organizasyonlarından Gazze’deki katliam, soykırım suçu devam ettiği müddetçe soykırımcıların ve bu soykırımı alkışlayanların men edilmesi gerektiğini söylüyoruz ve bütün dünya kamuoyuna çağrıda bulunuyoruz. Eğer uluslararası olimpiyat komitesi böyle bir karar almazsa, eğer uluslararası futbol, basketbol, voleybol, bütün spor branşlarında bu soykırımcıları organizasyonlardan men etmezse diğer ülkeleri bu organizasyonları boykot etmeye çağırıyoruz" dedi.

Kaynak: iha