Jeotermal enerjiyi ve modern topraksız seracılıkla üretilen kalıntısız domates, Avrupa’da büyük talep görüyor.

Bakan Şimşek: "Enflasyonda kalıcı düşüş 2025 yılında güçlü bir şekilde devam edecek” Bakan Şimşek: "Enflasyonda kalıcı düşüş 2025 yılında güçlü bir şekilde devam edecek”

Modern ve sürdürülebilir tarım anlayışıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının sektörde kullanımının yaygınlaşması, tarımsal enerji ihtiyacının karşılanmasının yanı sıra çevresel etkilerinin az olması bakımından önem taşıyor. Türkiye, yenilenebilir enerji kaynaklarından jeotermal enerji kaynakları bakımından, dünyada yedinci, Avrupa da ise birinci sırada yer alıyor. Enerji maliyetlerini de düşüren jeotermal seralarda buna bağlı olarak üretim maliyeti de azalıyor. Jeotermal seralar Türkiye hızla yaygınlaşıyor dünyadaki toplam jeotermal seraların yaklaşık üçte biri ülkemizde bulunuyor. Daha temiz bir ortamda modern tarım ile üretilen ürünler Avrupa’da büyük ilgi görüyor. Alarko Tarım Grubu’nun Genel Müdürü Melike Koçoğlu, “Jeotermal seralarımızda topraksız tarımla pestisit kullanmadan sağlıklı gıda üretebiliyoruz. Ürünlerimizin AB akrediteli bağımsız laboratuvar analizlerinde ‘sıfır kalıntı’ya rastlandı. ‘Sıfır kalıntı’yla ürettiğimiz domatesler ihracat tarafında da büyük talep görüyor. Avrupa pazarı başta olmak üzere toplam 18 ülkeye domates ihraç ediyoruz, ihraç ettiğimiz ürünler toplam üretimimizin yüzde 60’nı oluşturuyor’’ dedi.

Koçoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Domatese olan küresel talep oldukça yüksek ve ülkemiz domates üretiminde dünyada üçüncü sırada. Biz de faaliyetlerimize ilk olarak 2023 yılının Mart ayında Afyon Sandıklı’da satın aldığımız seralarda domates üretimiyle başladık. Yıl sonunda ilk hedefimiz olan 500 dönüm seraya ulaştık. İlave olarak satın aldığımız jeotermal seracılığa uygun bin 500 dönüm alanda da kendi modern seralarımızı kurmaya başladık. Modern seralarda üretim topraktan bağımsız olduğu için, biyolojik, kültürel, mekanik ve fiziksel mücadele unsurlarını bir araya getirerek pestisit kullanmadan sağlıklı gıda üretebiliyoruz. Temiz yetiştirme ortamı ve temiz su kullanıyor, zararlı popülasyonunu sıfırlayacak kimyasal ilaç kullanımı yerine bu popülasyonlarla doğal yollardan mücadele yürütüyoruz. Örneğin bitkilerimizi korumak için lavanta, kekik ve farklı bitkilerden sera etrafına yeşil duvar oluşturuyor, ilgili zararlıları kovucu niteliklere sahip faydalı canlılara konak sağlamış oluyoruz. Yapışkan tuzaklar ve zararlıların çoğalmasını minimize eden feromonlar sayesinde popülasyonu kontrol altında tutabiliyoruz. ‘Sıfır kalıntı’yla ürettiğimiz domatesler ihracat tarafında da yüksek rağbet görüyor. İngiltere, Hollanda, Almanya, Belçika gibi Avrupa ülkeleri başta olmak üzere toplam 18 ülkeye domates ihraç ediyoruz. Optimize edilmiş, dijitalleşmiş ve gerçek zamanlı takip edilebilen üretim süreçleri sayesinde yüksek bir ekonomik katma değere ulaşmayı hedefliyoruz.’’

Afyon’da ve Denizli’de kurulu olan ve yapımı devam eden seraları ile bir yıl gibi kısa sürede Türkiye’nin büyük jeotermal sera işletmecilerinden olduklarını ifade eden Melike Koçoğlu, özellikle seracılık tarafında daha çok yerel ve parçalı işletmeler şeklinde bir yapılanma olduğunu, Alarko Tarım Grubu’nun gerçekleştireceği planlı üretimle ülkemizin de rekabet gücünü artırmayı amaçladığını ifade etti. Seracılık faaliyetlerini 3 ilde yürütme kararı aldıklarını belirten Koçoğlu, “Satın aldığımız jeotermal seracılığa uygun bin 500 dönüm alanda kendi modern seralarımızı kurmaya başladık. 2024 yılı için hedefimiz Eskişehir’de de inşa edeceğimiz seralarla birlikte toplam 3 ilimizdeki sera büyüklüğümüzü 2 bin dönüme ulaştırmak” dedi.

Kaynak: iha