Son yıllarda küresel sorun haline gelen ve dünya genelinde artarak devam eden virüs kökenli salgın hastalıklara karşı korunabilmek için Karya Farma HBX çalışma başlattığını duyurdu. Çalışmalarını ADÜ Teknokent’te sürdüren Karya Farma HBX Ar-Ge 2371 Afrika ekipleri, virüs kökenli salgın hastalıklara karşı geleneksel tıp ile modern bilimi entegre etmek için mücadele vereceğini kaydetti.

Trendyol 1. Lig: Iğdır FK: 1 - Amed SK: 1 Trendyol 1. Lig: Iğdır FK: 1 - Amed SK: 1

Küreselleşen dünyada gelişen teknoloji ve bilimle bir yandan hastalıklara daha kolay çare bulunurken, diğer yandan ulaşımın kolaylaşmasının virüsleri daha kolay yayılır hale getirdiğini kaydeden Karya Farma HBX Ar-Ge (BAP) Bilimsel Araştırmalar Projeleri Merkezi Koordinatörü Hakan Başlık, “Maalesef virüs kökenli hastalıkla daha hızlı yayılmaya başladı. İletişimin de yaygınlaşması ile hastalıklar nedeniyle yayılan korku ve endişenin sadece sağlık alanında değil aynı zamanda sosyal ve ekonomik hayatı da ciddi derecede olumsuz ekiliyor. Mesela, 2004 yılının başlarında görülen kuş gribi dünya genelinde çok fazla konuşulmasına rağmen bu virüs salgınında kayıtlara göre 32 kişi hayatını kaybetti. Ardından 2019 yılında yaşanan korona virüs salgını kısa sürede dünyanın pek çok yerinde etkisini gösterdi. Şimdi de ‘Maymun Çiçeği Virüsü’ konuşulmaya başladı. Yakın tarihten bu yana görülen veba, cüzzam, frengi, kolera, sıtma, tifüs, verem, kuş palazı, tifo, dizanteri virüs kökenli salgın hastalıklar görülmüş pek çoğu geleneksel tıp ile çözülmeye çalışılmıştır” dedi.

Yeni dönemde tamamen modern tıp bilimi adı verilen yöntemlerle virüslere karşı mücadele verilmeye çalışıldığını kaydeden Başlık, “Karya Farma olarak biz geleneksel tıp ile modern bilimi entegre etmeye çalışacağız. Bu kapsamda korunmaya yönelik çalışmalar, antiviral tedavi ve koruyucu yaklaşımlar üzerine yapılan araştırmaları hızlandırıyoruz. Geleneksel tıp ve doğal ürünler, modern tedavilere destekleyici olarak önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda, incir (Ficus carica), zeytin (Olea europaea) ve arı ürünleri (bal, polen, propolis) gibi biyolojik olarak aktif bileşikler içeren maddelerin antiviral etkileri dikkat çekmektedir. Bu bileşenlerin kombine kullanımı, antiviral etkiyi potansiyel olarak artırabilir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu nedenle incir-zeytin ve arı ürünlerini virüslere karşı vücudun bağışıklık sistemini güçlü tutmak için kullanacağız” diyerek bu üç ürünün bileşiminden yeni ürünler elde etmek için çalıştıklarını kaydetti.

Afrika’nın dünyada bütün yapay mikropların oluşturulduğu bir doğal laboratuvar durumunda olduğunu ve bölgedeki çaresiz insanların üç kuruşa canlı kobay yapıldığını ileri süren Karya Farma HBX AR-GE Projeler ekibinden Kimyager Aslı Aktaş; "Ülkemiz coğrafyasında geniş çaplı yaptığımız araştırmalar neticesinde farklı alanlarda 17 patent çalışması ortaya koyduk. Ancak bizi en çok heyecan veren çalışma bitkiler dünyasının içinde yer alan bazı etken maddelerin çaresiz görülen hastalıklar için çok büyük umutlar taşıdığını görmek bize heyecan veriyor” diye konuştu.

Kaynak: iha