Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, İrlanda Dışişleri Bakanı Micheal Martin ve İspanya Dışişleri, Avrupa Birliği ve İşbirliği Bakanı Jose Manuel Albares ile Filistin devletinin tanınmasına ilişkin düzenlediği basın toplantısında, ülkesinin Filistin devletini “yapılacak en doğru şey” olduğu için tanıyacağını ve şu anın bunu yapmak için en doğru zaman olduğunu belirtti.

Bakan Tekin: "Eğitimi güncel tutmak, yeni olandan faydalanmak için köklerimiz üzerinde yol alacağız" Bakan Tekin: "Eğitimi güncel tutmak, yeni olandan faydalanmak için köklerimiz üzerinde yol alacağız"

İspanya, Norveç ve İrlanda dışişleri bakanları bugün Belçika’da bir araya geldi. İspanya Dışişleri, Avrupa Birliği ve İşbirliği Bakanı Jose Manuel Albares, Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide ve İrlanda Dışişleri Bakanı Micheal Martin başkent Brüksel’deki İspanya büyükelçiliğinde Filistin devletinin tanınmasına ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda söz alan Norveç Dışişleri Bakanı Eide, “Sanırım üçümüz de aylardır İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki savaş tarzının uluslararası insancıl hukuku ihlal ettiğinden endişe duyduğumuzu söylüyorduk. Artık biliyoruz” dedi. Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail’in Refah’taki saldırılarını durdurması yönündeki kararına değinen Eide, “Bu karar zorlayıcıdır, bağlayıcıdır. Yani Refah’ta devam edecek herhangi bir saldırı dünyanın en yüksek mahkemesinin kararını esas olarak ihlal etmek anlamına gelir” şeklinde konuştu.

Norveç’in Filistin devletini “yapılacak en doğru şey olduğu için” tanıyacağını belirten Eide, şu anın ise en doğru zaman olduğunu söyledi. Eide, “Bazı devletler yarın Filistin devletinin tanınmasının paradoksal olduğunu düşünebilir. Şu anda Gazze Şeridi’nde aşırı derecede şiddet var. Batı Şeria’da yerleşimci şiddeti ve yasa dışı yerleşimlerin genişletilmesi söz konusu. Şu anda şiddet döngüsü görüyoruz. Bu İsrail-Filistin sorununun çözümsüzlüğünün uzun ve üzücü tarihinin en dip noktasıdır” ifadelerini kullandı.

Şu anda yaptıkları şeyin yeni bir yazılım olduğunu belirten Eide, “Bu, Filistin’in daha erken tanınmasının Orta Doğu’ya nasıl barış getireceğine dair bir vizyonun 2. sürümüdür” dedi.

“Filistin’i ortadan kaldırmak için teröre başvuran herhangi bir grubu reddediyorum”

İrlanda Dışişleri Bakanı Martin ise konuşmasına İsrail’in Refah’taki çadır kampına düzenlediği saldırıyı “barbarca” sözleriyle nitelendirerek başladı. Martin, “Gazze Şeridi çok küçük bir bölge ve yoğun bir nüfusa sahip. Masum çocuklar ve siviller açısından şok edici sonuçlar doğurmadan böyle bir bölgeyi bombalayamazsınız” diye konuştu. İsrail’e Refah’taki saldırıları durdurması için çağrı yapan Martin, “Avrupa Birliği (AB) de dahil olmak üzere uluslararası toplumun yıllardır iki devletli bir çözümü desteklediğini söylemesine rağmen, arzu ettiğimiz nihai duruma ulaşmaya henüz yakın değiliz” ifadelerini kullandı. Bazı ülkelerin Filistin’i tanıma kararını “terörü destekleme” olarak gördüğünü belirten Martin, “Hem İsrail devletini hem de Filistin devletini tanıdık çünkü iki halk arasında normalleşmiş ilişkilerin olduğu bir gelecek görmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Ülkesinin işgal, terörizm ve yerinden etmenin yerini tarafların siyasi amaçlarını gerçekleştirebilecekleri bir siyasi çerçeveye bıraktığı bir çözüm arayışında olduğunu söyleyen İrlandalı Bakan Martin, “Bu çatışmaya askeri bir çözüm bulunamaz. İsrail devletini ortadan kaldırmak ya da Filistin devletini bir fikir veya gerçeklik olarak ortadan kaldırmak için şiddet ya da teröre başvuran herhangi bir grubu kesinlikle reddediyorum” dedi.

“Bu kez sesimizi uluslararası hukuku desteklemek için yükseltmeliyiz”

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, diğer 26 Avrupa ülkesinden UAD’ye resmi olarak destek vermelerini ve İsrail’in Divan’ın kararlarına saygı göstermesini sağlayacak adımlar atmalarını isteyeceğini söyledi. Albares, “Dün Refah’taki saldırıda masum Filistinli sivillerin öldürüldüğü bir başka gün oldu. Bu durum 3 ülkenin de uzun süredir talep ettiği şeyi vurguluyor: Acil ateşkes” diye konuştu. UAD tarafından alınan Refah kararına değinen Albares, “Saldırı tüm taraflar için bağlayıcı ve zorunlu olan bir kararın ardından geldiği için vahamet daha da büyük. Bence bu kez sesimizi sadece acil bir ateşkes için değil, aynı zamanda uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletleri (BM) desteklemek için de yükseltmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha