Geçtiğimiz yıl bir milyon 850 bin tonun üzerinde pancar üretiminin yapıldığı Yozgat’ta pancar kotasının yüzde 20 oranında azalmasına pancar çiftçisi tepki gösterdi.
Yeniden Refah Partisi 28. Dönem Milletvekili Adayı ve eski İl Başkanı Nihat Kayhan, Sorgun ilçesinde bulunan Yozgat Şeker Fabrikası önünde yaptığı basın açıklamasında "Yozgat fert barışına düşen gelirin en düşük illerden biridir. Buna bağlı olarak sermaye temerküz etmediğinden özel sektör gelişmemiş ve ekonomimiz tamamen kamuya bağlı hale gelmiştir. Hal böyle olunca da alınan siyasi kararlar ve yapılan kanunlar Yozgat ve Sorgun ekonomisine doğrudan etki etkilemektedir. Bu şartlar içerisinde siyaset insanımıza adeta hacet kapısı haline gelmiştir, dert ve sıkıntıların giderilmesi namına devamlı temsilcilerin kapısını çalan, eşiğini aşındıran bozkır insanı devlet ver dediği zaman veren, öl dediği zaman ölen seciyeye sahip olmasına rağmen, bu seciyeden mahrum temsilciler tarafından hep istismar ve istiskal edilmiştir. İlçemize yapılan şeker fabrikası, çiftçimizin önüne ürün alternatifi koymuş, böylece çiftçi bir nebze olsun nefes alabilmiştir. Yozgat Şeker Fabrikası günlük minimum 350-400 bin ton şeker işlemektedir. Bunun işleme kapasitesi 100 gün süren kapasitede 350-400 bin ton şeker pancarı işlemektedir. Ilgın şeker fabrikasının kampanya süresini de işleyemediği, kota fazlası şeker pancarını bizim fabrikamıza naklettirerek işlenmektedir. Yozgat çiftçimizin elinden alınan kotasının tekrar iade etmesini istiyoruz. Bu ekstra bir maliyet ile Türk Şeker A.Ş.'ye pancar fabrikamız nakletmektedir. Bu ekstra bir maliyetin yanı sıra ürün kaybına sebep oluyor. Çiftçiye dağıtılan kota kampanya sürecinde fabrika toplam üretim kapasitesi göz önünde bulundurularak planlanmaktadır. Bu çerçevede başka bölgenin planlama zaafını neden bizim Yozgat halkımız, Yozgat çiftçimiz çekmektedir? Bunu tekrar bizim Yozgat çiftçimize Sorgun’a tekrar iade edilmesini istiyoruz’’ dedi.
Yozgat’ta pancar üretimi yapan çiftlilerden Hakan Gözübüyük, "15 bin veya 20 bin kayıtlı çiftçiden birisiyim. Bizim normalde kotamız 450 bin ile 500 bin ton civarıydı. Şu andaki kotamız 400 bin civarı. Biz pancar üreticisi olarak pancardan başka bir şey üretmiyoruz. Ben sadece pancar üretiyorum. Nohut, mercimek veya buğday üretmiyorum. Pancar üreticisi dediğiniz zaman malzememi dizmişimdir, borudur, fıskiyedir, motordur, söküm makinesidir. Ben bunları tekrar geriye dönük, kota verilmediği zaman sattığım zaman tekrar ben bu pancar üretimine dönmemin mümkünatı yok. Çünkü neden; biz bu malzemeyi 1998 yılından beri dizmeye başladık. Bu zamana kadar ancak dizdik çünkü maliyetler çok pahalı. Mesela bir boru 164 bin lirayken 250 bin liraya çıktı. Bir kutu tohum geçen sene 6 bin lira veya 11 bin lirayken şu anda 20 bin liraya çıktı. Biz bu şartların altından nasıl kalkacağız? Mesela geçen sene tohumun kilosu 11 bin lirayken bu sene 20 bin liraya çıktı. Geçen sene pancarın maliyeti 450 bin liraydı primle beraber. Bu sene yüzde 25 artırım verdiler, bir milyon 750 lira. Yüz lira da prim verdiler, bin 800 lira. Her şeye yarıdan fazla zam gelirken pancara yüzde 25 civarında bir ücret verdiler. Bu bizi kurtardı mı kurtarmadı ama yapacak bir şey yok. Sonuçta biz üreticiyiz. Üretmeye de kardır zarardır devam edeceğiz. Yapacak bir şey yok çünkü bu sene de biz çiftçi olarak kota verirler diye şu anda 400 dönüm civarı bir yer hazırladım. Çıkan kota 600 ton. Biz normalde üretim olarak dekarda bire on civarları, bire dokuz civarları pancar üretiyoruz. Hesap yapın 400 dönüm de kaç ton pancar üretirim? Normalde ne eder, dört bin, binini çık 3 bin ton pancar üretirim. Benim var 600 ton kotam. Ne yapacağım hazırladığım yerlere. Hazırladığımız yerleri normalde de kira da veriyoruz. Yetkililerden bize kota talep ediyoruz. En azından bir 70 bin, 100 bin kota gelirse çiftçiler mağdur. Bu da çiftçilerin mağduriyetini gidermiş olur’’ diye konuştu. Haber Merkezi