“Balın sahte olduğu laboratuvarda anlaşılır” “Balın sahte olduğu laboratuvarda anlaşılır”

Ramazan’da sağlıklı beslenme alışkanlıklarını benimseyen kişilerin, aşırı kalori alımından kaçınarak kilo kaybı sağlamalarının mümkün olabileceğini belirten Uzm. Dyt. Ege Ramadanoğlu, “Ancak iftarda aşırı yemek yeme eğilimi, bu potansiyel faydayı ortadan kaldırabilir ve hatta kilo alımına yol açabilir” dedi.

Ramazan ayı, oruç tutanlar için manevi bir deneyim olmanın yanı sıra, sağlıklı yaşamı da destekleyen fırsatlar sunuyor. İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzman Diyetisyen Ege Ramadanoğlu, Ramazan’da oruç tutarken bir yandan da kilo vermek isteyenlerin dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgilendirmede bulundu.

“Sahur ve iftar arasında besin çeşitliliğine dikkat edilmeli”

Ramazan ayında kilo vermenin, kişinin beslenme düzenine ve yaşam tarzına bağlı olarak mümkün olduğunu söyleyen Uzm. Dyt. Ege Ramadanoğlu, “Oruç tutarken, uzun süreli açlık metabolizmayı yavaşlatabilir, ancak bu, doğru beslenme ile dengelenebilir” diye konuştu. Sahur ve iftar arasındaki zaman diliminde alınan kalori miktarı ve besin çeşitliliğinin büyük önem taşıdığını ifade eden Uzm. Dyt. Ramadanoğlu, fiziksel aktivite düzeyinin korunması ve uyku düzenine dikkat edilmesinin kilo verme sürecini destekleyen diğer faktörler arasında olduğunun altını çizdi.

Oruç sırasında vücudun, enerji kaynağı olarak öncelikle karbonhidrat depolarını kullandığını, bu depolar tükendiğinde ise yağ yakımına geçiş yaptığını söyleyen Uzm. Dyt. Ramadanoğlu ”Bu dönemde sağlıklı beslenme alışkanlıklarını benimsemek ve aşırı kalori alımından kaçınmak, kilo kaybını teşvik edebilir. Ancak, iftarda aşırı yemek yeme eğilimi, bu potansiyel faydayı ortadan kaldırabilir ve hatta kilo alımına yol açabilir” dedi.

“Ramazan’da sağlıklı kilo vermek için yapılması gerekenler”

Ramazan ayında zayıflamak isteyenler bazı noktalara dikkat ederek kolay ve sağlıklı bir şekilde kilo verebileceğini ifade eden Uzm. Dyt. Ege Ramadanoğlu, “İşlenmiş gıda olarak da bilinen paketli yiyecekleri tüketmekten kaçınmalısınız ve şekerli, tuzlu, yağlı yiyecekler tüketmemeye özen göstermelisiniz. Asitli içecekler tüketmemelisiniz. Gün içerisinde hafif aktivitelerde bulunabilir, egzersiz yapabilirsiniz. İftar sonrası ve sahur öncesi bol bol sıvı tüketmelisiniz. Dehidrasyon veya sıvı eksikliği durumlarında ise baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, sinirlilik gibi durumlar ve kan basıncının düşmesi, böbrek fonksiyonlarının bozulması, kabızlık ve sindirim sorunları gibi çeşitli sağlık problemleri yaşanabilir. Sahurda yeterli miktarda su içmek, gün boyunca bu tür sağlık sorunlarını önlemeye yardımcı olacaktır. Sahurda besleyici ve doyurucu gıdalar ve yeşil çay tüketebilirsiniz. İftarda hafif yiyeceklerle orucunuzu açmaya özen göstermelisiniz. Son olarak da sabırlı ve tutarlı olmalısınız” şeklinde konuştu.

“Doğru bir sahur menüsü planlanmalı”

Ramazan ayında iftar ve sahur arasındaki beslenme sürecinin, sağlıklı bir şekilde o ayı geçirmek adına dikkatli ve doğru planlanması gerektiğine işaret eden Uzm. Dyt. Ramadanoğlu, “Gün boyunca vücudumuzun ihtiyaç duyduğu sıvı, vitamin, mineral ve kalori miktarının büyük bir kısmını sahurda almak önemlidir. Bu sebeple sahurda ne yediğimize dikkat etmek ve doğru bir sahur menüsü oluşturmak sağlık açısından çok önemlidir. Araştırmalar sahurda tüketilen yiyeceklerin gün boyunca tokluk hissi vermesi ve gerekli besin maddelerini sağlaması için lifli tahıllar, proteinler, meyve ve sebzeler ağırlıklı olmasını önerir. Lif yoğunluğu yüksek olan bu beslenme tarzı hem açlık hissini bastırır hem de sindirim sistemini destekleyerek kalori alımını dengelemeye yardımcı olur. Sahurda yanlış beslenmenin sonucunda iftar saatine kadar kontrolsüz gıda tüketimi kilo vermemizi engeller” dedi.

“İftarda aşırı yağlı yiyeceklerden uzak durun”

Uzm. Dyt. Ege Ramadanoğlu, “Ramazan ayında oruç tutanların yaşadığı uzun süreli açlık süreci kişide yorgunluk ve halsizliğe neden olmaktadır. Gün içerisindeki hareketler ise kısıtlanmaktadır. Gün boyu su içmemek, uzun süreli açlık ve hareketsizlik, metabolizmanın yavaşlamasına neden olmaktadır. Ramazan’da kilo aldıran bir diğer etmen ise yanlış besin seçenekleridir. Uzun süreli açlık sonunda iftarda yediklerimize çok dikkat etmeliyiz. Çünkü gün içerisinde yavaşlayan metabolizmaya iftarla beraber yağlı ve kalorili besinleri yüklediğimizde o besinler hem hazımsızlık ve şişkinlik yapabilir hem de besinlerin vücutta yağ olarak depolanmasını sağlayabilir” ifadelerini kullandı.

“Sıvı tüketimine özel önem gösterilmeli”

Ramazan’da kilo almamak için öncelikle sahur ve iftar öğünlerinde sağlıklı seçimler yapılması gerektiğine vurgu yapan Ramadanoğlu, “Sahurda uzun saatler boyunca tok tutacak, lifli ve protein açısından zengin gıdalar tercih edilmelidir. İftarda ise ağır yemekler yerine hafif ve dengeli öğünler oluşturmak önemlidir. Yavaş yemek ve iyi çiğnemek, hem sindirimi kolaylaştırır hem de daha az yemekle doyma hissi sağlar. Sıvı tüketimine özel önem verilmelidir. İftar ve sahur arasında bol miktarda su içmek, vücudun ihtiyacı olan hidrasyonu sağlar ve tokluk hissine katkıda bulunur. Ayrıca, tatlı ve şekerli içecekler yerine su, bitki çayları veya az şekerli içecekler tercih edilmelidir. Fiziksel aktivite düzeyini korumak da kilo kontrolüne yardımcı olur. İftar sonrası hafif tempolu yürüyüşler veya oruç tutmanın engel olmadığı saatlerde yapılacak düzenli egzersizler metabolizmayı canlandırır ve kalori yakımını artırır” dedi.

“İftardan sonra içilen çay ve kahveye dikkat”

İftarda yemekle birlikte tüketilen çay ve kahvenin demir emilimini azalttığına işaret eden Uzm. Dyt. Ege Ramadanoğlu, “İftardan hemen sonra çay tüketmek yerine 1 saat, kahve tüketmek için ise 2 saat beklemelisiniz. Gereğinden fazla tüketilen çay ve kahvenin diüretik etkisi vardır. Bu etki, vücutta su atılımına neden olur. Bu yüzden iftardan sonra çay ve kahve tüketiminde aşırıya kaçarsanız kabızlık sorunu yaşama ihtimaliniz oldukça yüksektir” diye konuştu.

Kaynak: iha