Özdemir, glokomun dünya genelinde körlük nedenleri arasında ikinci sırada yer aldığını belirterek, yaklaşık 80 milyon glokom hastası bulunduğunu ifade etti. Glokomun genellikle artan göz içi basıncının görme sinirine zarar vermesiyle ortaya çıkan bir hastalık olduğunu açıkladı.
Dr. Özdemir, glokomun başlangıçta belirti vermediğini ve sinsi bir şekilde ilerlediğini vurguladı. Yüksek göz içi basıncının zamanla sinir liflerine zarar vererek görme kaybına neden olabileceğini ifade etti. Hastalığın erken dönemlerinde genellikle ağrısız olduğunu ancak ilerleyen aşamalarda daralma, bulanık görme, göz ağrısı ve baş ağrısı gibi belirtilerin ortaya çıkabileceğini söyledi Ayrıca, glokomun bebeklerde de görülebileceğine dikkat çeken Özdemir, ailede glokom öyküsü, yaş, kan basıncı, diyabet, miyopi, kortizon tedavisi, göz travmaları ve sigara kullanımının glokom için risk faktörleri olduğunu belirtti. Risk altındaki bireylerin düzenli olarak kontrol yaptırmalarını önerdi. Bebeklerde glokomun seyrinin farklı olabileceğini ve bazı belirtilerle doğabileceğini ifade eden Özdemir, bebeklerde göz tansiyonunun anne karnında tam olarak gelişmemesi durumunda ortaya çıkabileceğini belirtti. Bu durumda, gözlerde aşırı sulanma, ışıktan rahatsızlık hissi ve bulanık göz renkleri gibi belirtilerle birlikte bebeklerde glokomun erken teşhis edilmesinin önemine değindi.
Son olarak, Özdemir, glokomun tedavisinin erken teşhisi ve düzenli takip edilmesiyle mümkün olduğunu ve bu nedenle risk altındaki bireylerin düzenli olarak göz muayeneleri yapmalarının önemini vurguladı. (İHA)