Yolda kalanların yardımına jandarma yetişti Yolda kalanların yardımına jandarma yetişti

Uzman Psikolojik Danışman Şura Saka, “Sorumluluk kişinin kendi üzerine vazife olan durumların sonuçlarını üstlenmesidir. Sorumluluk almak kişinin yaşam rollerini yerine getirmesini sağlamaktadır. Sorumluluğun az ya da çok üstlenilmesi mümkündür. Gerekenden fazla sorumluluk almak yaşam kalitesini düşürebilir, yaşamda çeşitli sorunlara neden olabilir. Hiç sorumluluk almamak ise kişinin kendi yaşamının kontrolünü ele almamasıdır.

Sorumluluk bilinci küçük yaşlarda uygun ebeveyn ve öğretmen tutumlarıyla gelişmektedir. Koşulların ve ihtiyaçların gözetilmeden katı kuralların dikte edildiği çevrede yetişen ve dikte edilenleri yapmak durumunda kalan çocuk ilerleyen zamanlarda bir vazife ondan beklendiğinde kendini yeniden çaresizliğe mahkum hissedebilir. Kendi gücü ve etkisi olduğuna inanmayan yetişkinler yaşamlarında tercih hakları olduğunu düşünmeyebilirler. Bu durum kişinin sorumluluk alabileceğine dair inanç geliştirmesini engelleyebilir. Bunun yanı sıra çocuğunun bütün sorumluluklarını onun yerine getiren "helikopter" ebeveynler de sorumluluk bilincinin geliştirmesini engelleyebilir. Bu şekilde büyüyen yetişkinler hayatlarındaki her sorunun başkasından kaynaklandığı düşüncesinde olabilir.

Yetişkin olsalar da yaşamlarında çocuk rollerini devam ettirebilir. Bunların yanı sıra kendileri de sorumluluk almayan ebeveynlerle büyüyen çocuklar bu konuda rol model olacak örnek göremedikleri için sorumluluk bilinci geliştiremeyebilirler. Sorumluluk almaktan kaçınmak kişinin yetersizlik inancıyla ilgili olabilir. Üstesinden gelemeyeceğini düşünülen bir göreve başlamak zorlayıcı görünebilir. Bunun yanı sıra hata kabul etmeyen, mükemmelliyetçi kişilikler hata yapmaktansa hiçbir şey yapmamayı ya da bu sorumluluğu son ana ertelemeyi tercih edebilir. Böylece kendi becerilerine yönelik olumsuz bir düşünceyle karşılaşma ihtimalini azaltabilirler. Bu durum başarısızlık korkusuyla ilişkilidir.

Bunların yanı sıra alınan sorumluluğa ilişkin beklentileri karşılayamayacağını, eleştirilmeye karşı korumasız kalacağını ve bunu kaldıramayacağını düşünen bir kişinin de sorumluluk almaması onu daha güvende hissettirebilir. Sorumluluk alabilmek için kişinin kendini tanıması, yapabileceklerini ve ne istediğini bilmesi önemlidir. Sorumluluk çoğunlukla iş yaşamı, ödevler, temizlik gibi somut ve rutin işlerle anılsa da tüm bunların ötesinde insanın var olma sorumluluğu da bulunmaktadır. Var olma sorumluluğunu üstlenmek davranış, düşünce ve duygularını tanımak, ihtiyaçlarını karşılamak, potansiyellerinin izinden gitmek ve ne için yaşadığını anlamlandırabilmekle mümkündür. Bu durum ancak kişinin kendi özgürlüklüklerinin farkında olması ve bu özgürlüklerinin içerisinde seçim yapmasıyla ilişkilidir.  ' Yaşam benden ne bekliyor? ' sorusunu cevaplamak var olma sorumluluğunu üstlenmek için atılabilecek ilk adımlardan biridir. Kişi eğer ki kendi bireysel hikayesine arkasını dönüyor; hayata karşı geçici bir tutum geliştiriyor, yaşamı üzerinde hiçbir seçimi olduğuna inanmıyor (kader mahkumu gibi), kendi bireyselliğini/kişiliğini reddediyor ve fanatik tutum benimsiyorsa (kendinden farklı düşünenlerin reddedilmesi) var olma sorumluluğunu üstlenmesi olası değildir” dedi.

Editör: Haber Merkezi