Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü anısına, Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen 22. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi, TİKA’nın desteğiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Girne Uluslararası Final Üniversitesinde gerçekleştirildi.

Programa KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik, Türk dünyasının farklı coğrafyalarından temsilciler, üniversite rektörleri, akademisyenler ve davetliler katıldı.

9 yaşındaki ressam 2. kişisel sergisini açtı 9 yaşındaki ressam 2. kişisel sergisini açtı

Kongre Cumhurbaşkanı Tatar’ın ve TİKA Başkan Yardımcısı Çevik’in açılış konuşmaları ile başladı.

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfının merhum kurucusu Turan Yazgan’ı anarak sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Tatar, bu tür kongrelerin Türk Dünyası’nın birleşmesi ve iş birlikleri oluşturulmasındaki rolüne vurgu yaptı.

2009 yılında Nahçıvan’da düzenlenen kongrede, Türk Devletler Teşkilatı’nın temellerinin atıldığına dikkat çeken Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çabaları sayesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 2022 yılında bu teşkilata gözlemci üye olduğunu belirtti.

Kıbrıs Türkü’nün Türk Dünyası’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, bu bağların ve ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekti.

Türklerin Anadolu’ya 1071, İstanbul’a 1453 ve Kıbrıs’a 1571 yıllarında yaptıkları fetihlerin Türklerin batıya doğru ilerlemesindeki önemine değinen Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’de bağımsız bir Türk devleti olarak Türk dünyasını temsil ettiğini kaydetti.

TİKA Başkan Yardımcısı Çevik yaptığı konuşmada, Türk dünyasının siyasi, ekonomik, iktisadi, ticari, kültürel, bilimsel ve daha birçok alanda gerçekleştirilen iş birlikleriyle her geçen gün gücüne güç kattığını belirtti.

Dayanışma içinde sürdürülen ilişkilerin 21. yüzyılda dünyanın alacağı şekle Türk dünyasının müspet tesirini sağlayacağını ifade eden Çevik, Türk dünyasının birliği, beraberliği ve dayanışmasının, 21. yüzyılın durumunu belirleyeceğini, bu açıdan bakıldığı zaman Türk dünyası ile ilgili faaliyetlerde bulunan kurum ve kuruluşların ne derece önemli bir misyon taşıdıklarının daha net anlaşılacağını ve kongrenin bu çerçevede önemli bir sorumluluğun yerine getirilmesi anlamını ihtiva ettiğini dile getirdi.

1 Kasım 2024 tarihinde sona erecek kongrede, "Türk Dünyası" ve "Kıbrıs" özel oturumları yer alacak.

Kaynak: iha