Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı, Sendikasının İl Temsilcisi Osman Örs ile birlikte Kars Belediye Başkanı Prof. Dr. Ötüken Senger’i makamında ziyaret ederek, Kars’ta bulunan cami ve müştemilatları ile ilgi Belediyeden destek isteyip, tarihi özelliği sahip camilere güvenlik görevlisi talebinde bulundu.

Şanlı ve Kars il temsilcisi Osman Örs, sırasıyla Kars İl Müftülüğü, Selim, Sarıkamış ve Digor ilçe müftülüklerini ziyaret ettiler.

Sendikalar, hak ve adalet mücadelesinin kurumsal yapılarındandır. Üyelerinin haklarını savunmak ve geliştirmek en temel görevleridir diyen Hilmi Şanlı, “Vur-kaç fırsatçılığı, hep bize bencilliği yerine; sürdürülebilir, makul, dengeli ve diğer grupları da gözetir tavırlar sergilemeleri beklenir. Yılların birikimi, emek ve gözyaşları ve hatta, canlarından olan insanların sayesinde ulaşılan, sendikal faaliyet haklarının doğru icra edilmeleri lazımdır” dedi.

“Bizim kapımız, kin, düşmanlık ve umutsuzluk kapısı değil”

Çöpe de atsa gizleyemedi, zehir tacirini polis yakaladı Çöpe de atsa gizleyemedi, zehir tacirini polis yakaladı

Şanlı, “Gelecek mutlu günlerin ancak sevgiyle, kardeşlikle ve dostlukla, milli birlik ve bütünlükle geleceğini biliyoruz. Biz, bu ülkeyi seven, hakkı savunan kim varsa herkesi kucaklamaya hazırız. Bu nedenle tüm Diyanet ve Vakıflar çalışanlarını, sevginin ve paylaşımın olduğu, Türkiye sevdalılarının yuvası, Türk Diyanet Vakıf-Sen çatısı altında birlik olmaya ve mücadele etmeye davet ediyoruz.” Memurların kendi gelecekleri için yanlarında olanlarla yürümesi gerekiyor. sendikacılığın kara deliklerinden kurtulmak lazımdır. Çalışma hayatında kamu çalışanlarına karşı kurulan tuzaklar konusunda tedbirini alması gerekenler öncelikle yine devlet memurlarıdır. Devlet memurları bu çalışmalara karşı bir tepki oluşturmazsa, mücadele eksik kalır. Sendikal mücadeleyi hakkıyla yerine getiren sendikaların daha da güçlendirilmesi gerekiyor. Yiğit bir duruş ve ses vermek lazım. Bunu da Türkiye Kamu-Sen ve ona bağlı Türk Diyanet Vakıf-Sen yapacak ama her zaman kamu çalışanlarına sahip çıkan Türkiye Kamu-Sen’in de desteklenmesi gerekir” diye konuştu.

Şanlı daha sonra şunları söyledi: “Toplu sözleşme sürecinin kamu görevlileri lehine bir sonuç doğurmadığı ve yetkili konfederasyonun sorunlara çözüm üretme noktasındaki yetersizliği memur ve emeklileri mağdur etmiştir. Sözleşmeli Personel istihdamına son verilmeli tüm sözleşmeli personel kadroya geçirilmelidir. Kamuda iş güvencesini zayıflatan, her türlü baskı ve istismara açık bir yapı arz eden 4/B’li, 4/C’den 4/B’ye geçen sözleşmeli, geçici, vekil, idari hizmet sözleşmeli gibi adlar altında güvencesiz istihdam modelinin kaldırılarak personelin memur kadrolarına geçirilmesi sağlanmalı, kamu kuruluşlarında memur işi yapan işçiler de aynı çerçevede kadroya geçirilerek kamu istihdam yapısı güvenceli bir şekilde düzenlenmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 2016 yılında getirilen süreli sözleşmeli personel uygulaması ile kamuda süresiz sözleşmeli istihdamı ve 3+1 yıl süreli sözleşmeli istihdamı gibi bir ayrımcılık daha ortaya çıkmıştır. Bu durum Anayasanın kanun önünde eşitlik ilkesine de aykırı bir yapı oluşturmaktadır. Hak ve sorumluluklarda eşitlik, aile birliğinin sağlanması ve adaletin bir gereği olarak istisnasız tüm güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi hususunda kararlı ve ısrarcıyız.”

Kaynak: iha