Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Memurlarımıza bayram ikramiyesi ödenmesi, son derece insani ve eşitlik ilkesinin gerektirdiği haklı bir taleptir” dedi.
Türk Eğitim-Sen Kadın Komisyonları Eğitim ve İstişare Toplantısı, ’Türkiye Yüzyılı Eğitimle İnşa Edilecek’ temasıyla 5-8 Aralık tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, kamu çalışanlarının maaşlarının enflasyonun altında kaldığını ifade ederek, “2023’te gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda memur ve emekli maaşlarına 2025 yılı için yüzde 6+5’lik bir artış öngörüldü. Bu da kümülatif olarak yüzde 11,3 zam yapılması demektir. 2025 yılı vergi ve harçlarda yeniden değerleme oranları yüzde 43,93 oldu. Hükümetin orta vadeli programda 2025 yılı itibariyle hedeflediği enflasyon oranı yüzde 17,2’dir. Tarihimizde ilk kez hükümetin ortaya koyduğu enflasyon farkından daha düşük bir maaş artışı ile karşı karşıya kalınacaktır. Bunun sorumlusu kamu çalışanlarını temsil etmek amacı ile oturan yetkili sendikadır” diye konuştu.
Son yıllarda memur maaşlarının enflasyonun altında kaldığını, enflasyon farkı ile aradaki makasın kapatılamadığını savunan Geylan, “Enflasyon farkı bir zam değildir. Enflasyon farkı memurlara ve emeklilere sıfır zam verildiğinin tescilidir. Gerçek zam büyüyen ekonomiden, artan milli gelirden kamu çalışanlarının ve emeklilerin pay alması ile mümkün olur. Bu noktada enflasyon üzerine refah payı verilmesi uygulamasının hayata geçirilmesi gerekmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
“Hükümet 25 milyon memur ve memur ailesinin beklentilerini sevince dönüştürmelidir”
3 bin 600 ek gösterge konusunun çözüme kavuşturulması gerektiğini, genel seçimler öncesinde bu durumun düzeltileceğine ve birinci dereceye gelmiş tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3 bin 600’e yükseltileceğine dair taahhütte bulunulduğunu söyleyen Geylan, "Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz toplu sözleşme metnine ‘Birinci dereceye gelmiş kamu çalışanlarının ek göstergelerinin 3 bin 600 olması için yetkili sendika ile hükümet arasında çalışma yapılmasına’ ilişkin bir ifade yer aldı. Halbuki o ifade ‘Birinci dereceye gelmiş kamu çalışanlarının ek göstergeleri 3 bin 600 olacaktır’ şeklinde olsaydı bir kanun çıkarılmasına gerek kalmayacaktı. Çünkü toplu sözleşme metinleri kanun hükmündedir. Yürürlüğe girmesi için yeni bir kanun düzenlemesine gerek kalmaz. Peki herkesin bildiği bu basit gerçeği yetkili sendikanın başkanı bilmiyor mu? Ama onun niyeti çalışanlar adına söz söylemek değil, işverene zaman kazandırmaktır. Bu noktada kamu çalışanlarının daha fazla zaman kaybetmemesi için Türkiye Kamu Sen ve bağlı 11 hizmet kolunun yetkili olması gerekir” ifadelerini kullandı.
“Vergide esas olan, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasıdır
Vergi politikalarının adil bir şekilde yeniden şekillendirilmesi, gelir dilimlerinin ekonomik gerçeklere uygun şekilde yükseltilmesi ve gelir vergisi oranının ücretliler açısından yüzde 15 seviyesinde sabitlenmesi gerektiğini söyleyen Geylan, “Vergide esas olan, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasıdır. Ancak bizim ülkemizde adeta vergi şampiyonu memurlarımızdır. Çünkü memurların maaşı cebine girmeden bordrodan kesilir ve memurlar vergilerini öder. Bu noktada, Türkiye Kamu-Sen olarak vergide adaletin sağlanması, herkesten geliri nispetinde vergi alınması ve çalışanlarımızın alım güçlerinin yükseltilmesi için gerekli adımların atılmasını beklemekteyiz” diye konuştu. Geylan, bütün ilave ödemelerin emeklilik kesintisine dahil edilmesi gerektiğini savunarak, “Böylece hem emeklilik ikramiyesinde hem de emekli maaşında tatmin edici artış gerçekleşecektir” dedi.
Türkiye Kamu Sen olarak kamu çalışanlarına bayram ikramiyesi ödenmesi hususunun yıllardır dile getirdikleri bir talep olduğunu söyleyen Genel Başkan Geylan, şunları kaydetti:
“Talebimizi bir kere daha yineliyoruz, memurlar da devletin görevlisi olarak bu ödemeyi herkes kadar hak etmektedir. Memurlarımıza bayram ikramiyesi ödenmesi, son derece insani ve eşitlik ilkesinin gerektirdiği haklı bir taleptir. Kamuda bayram ikramiyesi alamayan tek kesim olan memurlarımız, artık daha fazla ihmal edilmemeli, yok sayılmamalıdır. Hükümet 25 milyon memur ve memur ailesinin beklentilerini sevince dönüştürmelidir.”