Erzurum Müzesi’nde sergilenen 5 metre 20 santim uzunluğunda ve 6 tonluk dikili taş, erken dönem Türk izleri açısından önemli bir eser olarak gösteriliyor.

Taş heykel Erzurum’un Oltu İlçesi Yolboyu Köyü’nde 1995 yılında ortaya çıkarıldı. İlk kez Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahsin Parlak tarafından tespit edilen insan biçimli taş heykel, bir süre Oltu İlçesi’nde sergilendi ve 2022 yılında Erzurum Müzesi’ne getirildi. Yörenin taşından yapıldığı anlaşılan heykel, 5.20 cm. uzunluğunda ve 6-7 ton ağırlığında. İri gözleri ve açık ağzıyla dikkat çeken erkek yüzlü heykel sağ kolu yanında, sol eli içe kıvrık ve belinde kemeriyle tasvir ediliyor. Taş heykeller ve balballar 6-13.yy arasında Türk toplulukları tarafından kült merkezlerinin çevresine ve kurganların üzerine dikilmişlerdir. Balballara göre daha özenli işlenen bu mezar taşları, üst sınıfa mensup bireyler ile savaşta ölen askerlerin mezarlarına dikilmişlerdir. Erzurum Müzesi’ndeki bu eser Anadolu’daki en anıtsal taş heykellerden biri olması bakımından önemli bir yere sahip olarak ifade ediliyor.

Toroslar EDAŞ bakım ve yatırımları ile Kilis’i aydınlatıyor Toroslar EDAŞ bakım ve yatırımları ile Kilis’i aydınlatıyor

Prof. Dr. Tahsin Parlak tarafından tespit edilen insan biçimli taş heykel, bölgedeki en önemli erken dönem Türk izlerinden birini olarak ifade ediliyor. Taş heykel, Orta Asya-Anadolu ilişkilerine ışık tutacak özelliğe sahip. Özellikle kemerden alta kalan kısımda herhangi bir işleme bulunmuyor. Heykelin baş kısmında kabartma olarak yapılan oldukça iri gözler ve açık olarak tasvir edilen ağız dikkat çekiyor. Kollar, hemen gözlerin sağ ve solundan aşağı doğru uzatılmış, sağ kol kalın olarak başlayıp, dirsekte bir kıvrım yaptıktan sonra aşağı doğru uzanmakta ve parmaklarla son buluyor. Sol kol ise heykelin ön kısmına doğru uzanarak sağ ele doğru uzanmakta ve belirgin olarak görülen parmaklarla son buluyor. Heykelin baş kısmı ise alt kısmına göre daha geniş.

Kaynak: iha