Pamukluk Barajı, hem içme suyu hem de sulama suyu sağlayacak Pamukluk Barajı, hem içme suyu hem de sulama suyu sağlayacak

Türkiye’nin AFAD koordinasyonunda yürüttüğü insani yardım operasyonu kapsamında bin 900 tonluk insani yardım malzemesi taşıyan ’Türkiye-Katar Gazze İyilik Gemisi’, Mersin Limanı’ndan bugün Gazze’ye uğurlandı. Uğurlama törenine Katar Devlet Bakanı Lolwah Rashid Al-Khater de katıldı.

Türkiye, İsrail saldırılarının hedefi olan Gazze’deki sivillere insani yardım ulaştırmayı sürdürüyor. Bu çerçevede AFAD koordinasyonunda Katar Kalkınma Fonu (QFFD), Sağlık Bakanlığı ve STK’ların iş birliği ile "Türkiye-Katar Gazze İyilik Gemisi" hazırlandı. Gıda, sağlık, hijyen ve barınma malzemelerinden oluşan bin 900 ton insani yardım gemiye yüklendi. Yüklenen gemi bugün Mersin Limanı’ndan uğurlandı. İyilik gemisinin 10 Mayıs Cuma günü Mısır’ın El Ariş Limanı’na varmasının planlandığı bildirildi. Bugüne kadar, AFAD, Sağlık Bakanlığı, Türk Kızılay ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle bölgeye insani yardım taşıyan 13 uçak ve 10 gemi gönderildiği belirtildi. Gemi seferleri, hava köprüsü, yerelden temin ve UNRWA iş birliği ile gönderilen insani yardım malzemelerinin toplamının 52 bin 16 tona ulaştığı açıklandı. Ayrıca Gazze’de sivillerin su ihtiyacını karşılamak için Mısır Kızılayı iş birliğiyle hayata geçirilen Mısır’dan şişelenmiş su tedarik edilmesi projesi kapsamında bugüne kadar ulaştırılan toplam su miktarı bin 735 ton olduğu kaydedildi.

"Gazze’de bir insanlık suçu bir soykırım uygulanmakta"

Uğurlama töreninde konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, "Bugün güzel bir niyetle buradayız. Gazze’ye uğurlayacağımız 11’inci gemimiz daha özel bir gemi. Katar Kalkınma Fonu’yla Türkiye Cumhuriyeti adına, AFAD başkanlığımızın organize etmiş olduğu iyilik gemisini biraz sonra Mısır’ın El Ariş Limanı’na Gazze’deki kardeşlerimiz için uğurlamış olacağız. Filistin meselesinde göstermiş olduğu dik duruş, Filistin ve Gazze halkına gösterdiği yardım ve dayanışmadan dolayı hem Katar devletine hem Katar halkına sayın bakanın şahsında şükranlarımı arz ediyorum. 7 Ekim’de İsrail’in Gazze’ye başlatmış olduğu insanlık dışı saldırılarla bugün bir insanlık suçu bir soykırım uygulanmakta. Bu saldırıları oluşturan ne İsrail ne de ona destek olanlar tarihin vicdanında yargılanmaktan kesinlikle kurtulamayacaklardır. Halbuki biz sussak tarih susmayacak. Tarih sussa hakikat susmayacak. Türkiye Cumhuriyeti dün olduğu gibi bugün de yarın da Filistin’in haklı davasında uluslararası platformda Filistin’in yanında tam olarak durmaya devam edecek yine Filistin halkıyla, mazlum Filistin halkıyla ve Gazze halkıyla yardımlaşmaya ve dayanışmaya da devam edecektir" dedi.

"En kısa sürede kalıcı ateşkes sağlansın"

Sözlerini sürdüren Bakan Karaloğlu, "Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi’nin 1 Mayıs günü açıklamış olduğu rapora göre şu ana kadar Gazze’de devam eden bu insanlık dışı saldırılar sonucunda34 bin 568 Gazzeli kardeşimiz şehit oldu. Yine 77 bin 765 Filistinli kardeşimiz yaralandı. 70 binden fazla konut kullanılamaz hale geldi, yerle bir oldu. 290 bin konut hasarlı oturulamaz durumda. Bir milyon 700 bin Filistinli kardeşimiz yerinden olmuş, evinden olmuş, sokağından olmuş, mahallesinden olmuş. İşte Filistinli kardeşlerimizin içerisinde bulunduğu bu duruma Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milleti kayıtsız kalmamış, AFAD’ın başkanlığında bugüne kadar 13 uçak ve 10 gemiyle 52 ton insani ve barınma yardımını Gazze’ye ulaştırmış durumdayız. 11’inci gemimiz hemen yanı başımızda. Bu gemi daha farklı bir gemi. Bu gemiyi Türkiye Cumhuriyeti’yle Katar Kalkınma Fonu ortak hazırladı. Bu gemide bin 900 ton yardım malzemesi var. Gıda, hijyen ve barınma yardım malzemesi var. Temennimiz odur ki en kısa sürede kalıcı ateşkes sağlansın. Gazzeli kardeşlerimiz kendi topraklarında, kendi memleketlerinde barış içerisinde yaşamaya devam etsin. Bizim gönderdiğimiz bu yardımlar da onların ihtiyaçlarını gidersin. Ve onların yaralarına merhem olsun diye de temenni ediyorum" diye konuştu.

Al-Khater: "Eşi benzeri olmayan bir insani dram yaşamaktadırlar"

Katar Uluslararası İşbirliğinden Sorumlu Devlet Bakanı Lolwah Rashid Al-Khater ise, "Katar’la kardeş ülke Türkiye olarak iş birliğimizi ve kardeşlik ilişkilerimizin uygun ve güzel bir örneğini burada yaşamaktayız. Birazdan yolcu edeceğimiz gemi Mısır’a gidecek. Oradan da Gazze’deki kardeşlerimize ulaştırılacak yardımlar. Gerek zorunlu göçe maruz kalan, ölümlere maruz kalan, 7 aydır bu sıkıntıyı çeken Gazzeli kardeşlerimize ulaştırılacak yardımdan bahsediyoruz. Gerçekten ışıktan harflerle yazdıkları fedakarlıkların destanlarını burada görmekteyiz. Bütün dünyayı da zaten ayağa kaldıran bu gibi acı öykülere maruz kalmaktadırlar. Tarih bunu yazacaktır tabii ki. Şimdi Gazze’ye gidecek olan bütün yardımcı insani yardımlar yasal olarak yükümlülüktür her şeyden önce. İnsanlık olarak da bizim görevimizdir. 4. Cenevre Anlaşması çerçevesinde baktığımızda İsrail işgalci kuvvetlerinin de sorumlulukları söz konusu. Geçtiğimiz iki günde Refah Belediyesi’ne acımasızca saldırılar, müdahaleler söz konusu oldu İsrail işgal güçleri tarafından. Sınır kapısını ele geçirdiler biliyorsunuz. Yardımların geçişini engellemeye devam ediyorlar şu aşamada. Yani öldürmeleri, can almaları, göçe zorlamaları çabası deyim yerindeyse. Bu insanlar zaten Gazze’den bu bölgeye göç etmiş insanlar. Bunları tekrar göçe zorlayan bir rejimden bahsediyoruz. Eşi benzeri olmayan bir insani dram yaşamaktadırlar" şeklinde konuştu.

"Katar olarak Kardeş Türkiye’nin üstlendiği tüm çabaları takdirle karşılamaktayız"

Katarlı Bakan Al-Khater sözlerinin devamında, "Bugünkü girişimimiz bilindiği üzere Katar’la Türkiye arasındaki ortak bir vizyonu ortaya koymaktayız. Gerek bölgesel gerekse ikili anlamda iş birliğinin pekiştirilmesi konusunda da büyük bir örnektir diye düşünmekteyiz. İsrail’in Gazze’ye yaptıkları saldırıların bir an önce durması konusunda gereken tedbirlerin alınması hususunda biz de çağrımızı yapmaktayız her vesileyle. Gerek gıda konusunda, gerek sivillerin korunması konusunda, toplu cezalandırma siyasetinden, politikasından vazgeçmelidir İsrail. Uluslararası hukuk, uluslararası insani hukuk da bunu gerektirmektedir zaten. Bilindiği üzere Katar devleti olarak Mısır Arap milletiyle, Amerika Birleşik Devletleri arasında ilişkilerimiz devam etmektedir ki bir an önce Gazze’de ateşkesin sağlanması hususunda görüşmelerimiz devam etmekte. Filistin davasına adil ve kapsayıcı, kapsamlı bir çözüm için gereken politik çalışmalarımız devam etmektedir. Bunların tekrar başlaması için de sivillerin korunması konusunda da girişimlerimiz devam etmektedir. Biz Katar devleti olarak kardeş Türkiye’nin güttüğü ve üstlendiği, yapmakta olduğu tüm çabaları da takdirle karşılamaktayız. Yani Gazze konusunda, gerekse uluslararası ve bölgesel bazda bunu dile getiririz her vesileyle bölgede ve dünyada güvenlik ve istikrarın deyim yerindeyse temellerini atmak için biz buradayız hep beraber. Dünyada milyonların yararlanabileceği birçok konuda biz Türkiye’yle iş birliği içerisindeyiz. Katar devletiyle Türkiye Cumhuriyeti arasındaki gelişmekte olan stratejik risklerin varmış olduğu düzeyden de son derece gurur duyduğumuzu burada ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Katar Devlet Bakanı Al-Khater, İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, AFAD Başkanı Okay Memiş ve Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan’ın aralarında olduğu heyet gemiyi uğurladı.

Kaynak: iha