Almanya’dan yıllar önce Türkiye’ye taşınan Alman vatandaşı Ute Sevim, ’Burası ailem gibi’ dediği Pendik Halk Eğitimi Merkezi’nde kursiyer olarak vaktini değerlendiriyor. Yaklaşık 10 yıldır Halk Eğitimi Merkezi’ne gelen Sevim, birbirinden farklı el emeği ürünler üretiyor. Öte yandan Pendik Halk Eğitimi Merkezi’nde kursiyerler birbirinden farklı alanlarda eğitim görüp aile ekonomilerine katkı sağlayabiliyor.

Almanya’da bir Türk ile evlendikten sonra 1998 yılında ailesiyle beraber Türkiye’ye taşınan 66 yaşındaki Ute Sevim, eşinin vefatından sonra temelli olarak Türkiye’de kalmaya karar verdi. Sevim, yaklaşık 10 yıldır kursiyer olarak gittiği Pendik Halk Eğitimi Merkezi’nde kendine adeta yeni bir aile ortamı buldu. Tespih, boncuk, süs eşyası, toka gibi ürünlerin işlemesini yapan ve farklı kurslarda eğitim gören Sevim, Halk Eğitimi Merkezi’ne gitmenin, sosyal hayatını iyileştirdiğini ifade ediyor. Geçtiğimiz haftalarda bir süreliğine Almanya’ya giden Ute Sevim, evi olarak gördüğü Türkiye’ye ve Halk Eğitimi Merkezi’ne duyduğu özlem nedeniyle Almanya’da fazla kalamadığını ve işini bitirir bitirmez Almanya’dan Türkiye’ye döndüğünü belirtti.

Öte yandan Pendik Halk Eğitimi Merkezi’nde her yıl yaklaşık 70 bin kursiyer, farklı alanlarda mesleki ve genel kurslarda eğitim görüyor. Dikiş nakış, oya, çanta üretimi, el örmesi, terzilik, çiçek yetiştiriciliği, çini işlemeciliği gibi birbirinden farklı kurslarda eğitim gören vatandaşlar, edindikleri bilgiler ile üretim yaparak aile ekonomilerine de katkı sağlayabiliyor. Ayrıca Pendik Halk Eğitimi Merkezi’nde kursiyerlerin ürettikleri el emeği ürünler, Pendik Belediyesi tarafından Halk Eğitimi Merkezi’nde tahsis edilen mağazalarda satılıyor.

Ute Sevim, “1998’de Türkiye’ye geldik. Çocukları okuttuk. Eşim hastaydı, haftanın 4 günü diyalize gidiyordu. Daha sonra eşim vefat etti. Ben de kendimi halk eğitim merkezinde buldum. Yıllardır buraya geliyorum. Ben burada kendimi mutlu hissediyorum daha iyi hissediyorum. Ben Pendik’te Halk Eğitim’e gelmeye başladıktan sonra benim daha güzel bir hayatım, daha güzel bir sosyal hayatım oldu, daha mutlu oldum, psikolojim daha iyi oldu. Bir haftalığına Almanya’ya gittim bir hafta Almanya’da zor durdum. Pazar günü akşamüstü gittikten sonra Pazartesi’yi zor bekledim. Pazartesi günü sabah erkenden geldim. Sanki bir aileye geldim gibi beni çok mutlu ediyor. Haftanın altı günü buraya geliyorum. Sabah saat 9’dan 5’e kadar duruyoruz burada. 6 dükkan var 6 dükkanda hepimiz birbirimizi tanıyoruz. Buraya gelen ürünlerin satışı da güzel. Takı ahşap boyama gibi şeylerle kendimizi meşgul ediyoruz, terapi gibi oluyor. Bize bu imkanı sağlayan herkese çok teşekkür ediyoruz” dedi.

Diyaliz hastasının imdadına jandarma yetişti Diyaliz hastasının imdadına jandarma yetişti

Pendik Halk Eğitimi Merkezi’nde görevli Şenel Yıldız, “Pendik Halk Eğitimi Merkezi’nde 70 bin adet kursiyerimiz bulunmakta. Geçen yılın verilerine göre yaklaşık 3 bin 500 çeşitli kurslarımız açıldı. Bunlar genelde sosyal kültürel sportif kurslar, meslek edindirme kursları. Önceliğimiz insanların sosyal çevreye uyumunu sağlamak, düzgün psikolojide olmalarını sağlamak, birbirleriyle iletişim içinde olmalarını sağlamak ve hobi edinmelerini sağlamak. Bunun yanında edinmiş oldukları hobilerde profesyonelleşerek meslek haline getirebilmeleri, ekonomilerini düzeltebilecek sermayeyi sağlayabilmeleri asıl amacımız. Bunun için kursiyerlerimizi üretmeye yönlendiriyoruz. Öğretmenlerimizle beraber eksik oldukları noktalarda yardımlarda bulunuyoruz. Devlet kurumları ile ortaklaşa açmış olduğumuz kurslarımız var. Kursiyerlerimiz genelde burada aile gibi hissediyorlar, evlerine gelmiş gibi hissediyorlar. Öğretmenlerin ve kursiyer arkadaşların aralarında olan diyalogları bizim üretimimizi de çok etkili ve faydalı oluyor. Hem aile ekonomisine hem ülke ekonomisine katkıda bulunmalarını sağlamak amacımız” dedi.

Kaynak: iha