‘Koroner BT anjiyografi ile kalp damar hastalıkları erken teşhis edilebilir’ ‘Koroner BT anjiyografi ile kalp damar hastalıkları erken teşhis edilebilir’

Uzmanlar, kalp rahatsızlığı olanlara iftarda az yenilmesi, daha sonra da ara öğünle dengelenmesi, sahurda ise hazmı kolay besinlerin tercih edilmesi tavsiyesinde bulundu. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Akıllı, "Hazmı kolay besinleri tercih etmek çok önemli. Çünkü saatlerce midenin onu hazım edeceğim diye uğraşması mideyi yorduğu gibi kalp üzerinde de olumsuz etkiler bırakabiliyor” dedi.

Oruç tutan kalp rahatsızlığı olan bireylere beslenme tavsiyesinde bulunan Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Akıllı, orucun uygun bir şekilde tutulduğu zaman kalp açısından hiçbir sorunun olmadığını ifade etti. Prof. Dr. Hakan Akıllı, “Öncelikle kalp hastalıklarında beslenmenin önemi çok büyük. Oruç, eğer uygun bir şekilde tutulursa hastalarımızda kalp sağlığı açısından herhangi bir sıkıntı, herhangi bir probleme yol açmıyor. Biz burada beslenme konusunda hastalarımıza, özellikle oruç tutan kalp hastalarına iftarda çok fazla yemek yememelerini, iftarda bir miktar besinle oruçlarını açmalarının ardından, 1,5, 2 saat sonra tekrar bir ara öğün yapmalarını ve daha sonra sahurda yemelerini istiyoruz” şeklinde konuştu.

Kalp rahatsızlığı olanların iftarda birden yemeğe yüklenmesinde sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğini belirten Prof. Dr. Hakan Akıllı, “Çok fazla yediğimiz zaman kalp hızında artma, tansiyonda dengesizlik, tansiyonda düşme ve çıkma gibi şeylere yol açabilir. Eğer altta yatan bir kalp hastalığımız var ise kalp hızımızın artması, tansiyondaki inişler, çıkışlar, çeşitli hastalıkları, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi semptomları tetikleyebilir” diye konuştu.

“Sahurumuzu hurma, süt gibi gıdalarla yapmak önemli”

Prof. Dr. Hakan Akıllı, iftar ve sahurlarda hazmı kolay besinlerin tercih edilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Hastalarımıza, özellikle karbonhidratlardan zengin besinler ile birden bir beslenilmesi yani kan şekerini anıdan yükselten besinlerle beslenilmesinden kaçınılmasını öneriyoruz. Hazmı kolay besinleri tercih etmek çok önemli. Çünkü saatlerce midenin onu hazmedeceğim diye uğraşması mideyi yorduğu gibi kalp üzerinde de bazı olumsuz etkileri olabiliyor. Suyu da birden bire içmek değil, bunu mutlaka iftardan sonra akşama yaymak çok önemli. Özellikle sahurumuzu hurma, süt gibi gıdalarla yapmak önemli” ifadelerini kullandı.

“Hekimlerine danışarak oruç tutmalarını öneriyoruz”

Orucun kalp üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Hakan Akıllı, “Sağlıklı bireylerde oruç tutmak kalp krizini arttırmasıyla herhangi bir ilişkisi olmadığı gösterilmiş. Yani sağlıklı bireyler güvenle oruçlarını tutabilirler. Altta bir kalp hastalığı var ise bu kişilerin mutlaka hekimlerine danışarak oruç tutmalarını öneriyoruz. Şöyle bir yanlış inanış var: kalp hastası oruç tutamaz. Hayır, kalp hastaları semptomları kontrol altındaysa, tedavileri düzenlenmişe oruçlarını tutabilir. Tabii bu sadece aç kalmakla ilgili değil, oruç tutulan mevsimle ilişkili. Yaz mevsiminde hastalar daha fazla sıvı kaybettiği için bunlara da dikkat etmek gerekiyor. Bir hipertansiyon hastası, eğer tansiyonu kontrol altında ise orucunu tutabilir. Bizim burada en çok dikkat ettiğimiz hastalar kalp krizi geçiren hastalar. Eğer son 3 ay içerisinde bir kalp krizi geçirdiyseniz, stent takıldıysa biz bu hastalara ilk 3 ay içerisinde oruç tutmalarını önermiyoruz. Bypass ameliyatından sonra da 6 ay sonra oruç tutmalarını öneriyoruz" dedi.

Kaynak: iha