Türkiye’nin turizm merkezlerinden Mersin’de sahil kenarlarını dolduran zehirli denizanaları belediye ekipleri tarafından toplanmaya başlandı. Denizanalarının zehirli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Deniz Ayas, vatandaşların kesinlikle temasta bulunmaması gerektiğini söyledi.
Akdeniz’de 321 kilometre kıyısı bulunan Mersin’de son günlerde zehirli iğneleri bulunan denizanası kabusu yaşandı. Hafta sonu binlerce denizanası özellikle turizmin önemli noktalarından Erdemli ilçesinde bulunan Kızkalesi ile Silifke ilçesi sahillerinin kenarını doldurdu. Kıyıya vuran denizanalarını gören vatandaşlar da şaşırdı. Haber verilmesi üzerine Erdemli Belediyesine bağlı ekipler, Kızkalesi sahiline giderek denizanalarını tek tek topladı. Ekipler tüm sahili temizlerken tekrar aynı durumun yaşanması durumunda çalışmasına devam edeceği belirtildi.
Kızkalesi sahilinde denizanalarını gördüğünü belirten vatandaşlardan Emine Altuner Topkara, belediye ekiplerine haber verdiklerini, onların da temizleyip eski görünümüne kavuşturduğunu söyledi.
"Popülasyonlarını artırıyorlar"
Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, son günlerde yaşanan denizanası kabusu ile ilgili bilgi verdi. Ayas, "Mersin sahillerinde gördüğümüz ’rhopilema nomadica’ dediğimiz tür. Bu tür onlarca yıldır Akdeniz ekosisteminde. Kızıldeniz’den gelen bir tür. Geçen hafta Adana, Hatay ve Mersin bölgesinde de denizdeydik. Açık denizde çok yoğun denizanası varlığını tespit ettik. Bu tür belli dönemlerde akıntının da etkisiyle sahillere gelebiliyor. Yıldan yıla bu türün Akdeniz ekosisteminde arttığını görüyoruz. Özellikle Mersin körfezinde daha büyük popülasyonlar oluşturduğunu görüyoruz. Denizanaları planktonlarla besleniyor. Aşırı avcılık faaliyetleri sonucunda planktonlarla beslenen balık türleri denizden çekildiğinde, denizanaları için denizde daha fazla besin kalıyor, daha fazla plankton kalıyor. Popülasyonlarını artırıyorlar. Bunların popülasyonlarının günden güne artmasının temel nedenlerinden en önemli sebebi aşırı balıkçılık faaliyeti. Onun dışında küresel ısınma ve diğer faktörleri de sayabiliriz" dedi.
"Bu türler zehirli, kesinlikle dokunmamak lazım"
Denizanalarının pasif olarak denizde hareket ettiğini, dalgaların ve akıntıların etkisiyle bir yerden bir yere gidebildiğine değinen Prof. Dr. Ayas, "Kendileri yer değiştirmezler. Dönemsel olarak denizdeki akıntılar ve dalga sistemleri açıktaki bu popülasyonları kıyılara doğru getirebilir. Mersin sahillerinde de bu günlerde gördüğümüz denizanalarının temel sebebi akıntılarla açıktaki bireylerin sahile vurması. Bu türler zehirli. Buna kesinlikle dokunmamak lazım. Ana gövdesi dışında uzantıları üzerinde yakıcı hücreleri var. Bunlar elinize değdiğinde kaşıntı, kızarıklık ve ciddi lezyonlar oluşturabilir. Bu noktada da kesinlikle dokunmamalarını biz tavsiye ediyoruz. Ölü bile olsa denizanalarına dokunmamalarını tavsiye ediyoruz" diye konuştu.
"Denizanası ile temas edildiğinde tatlı suyla yıkamayın"
Denizanalarının olduğu sularda belirli tentaküllerin kalabildiğine dikkat çeken Ayas, "Bireyler de oradaysa kesinlikle suya da girmemek gerekiyor. Çünkü yakıcı hücreler ciddi lezyonlar oluşturabilir. Alerjik reaksiyonu olan insanlarda da nefes alma güçlüğü gibi çeşitli semptomlar daha ileri semptomlar gelişebilir. Eğer denizanası elinizi çarptığında ya da vücudunuzun herhangi bir yerine geldiğinde bir pamuğun üzerine sirke sürüp üzerine bastırabiliriz. Kesinlikle tatlı suyla yıkamamak gerekiyor. Deniz suyuyla o bölgenin tekrardan yıkanması gerekir. Eğer yapılabiliyorsa sirkeyi üzerine bastırarak oradaki etkisinin azaltılması gerekir" ifadelerini kullandı.