Yozgat’ta yaşayan Selahattin Öztürk, kütüphanecilikten emekli olurken biriktirdiği her eseri memleketi için beraberinde getirdi.
Üniversite öğrenimi için İstanbul’a giden ve 40 yıl İstanbul’da ikamet eden Selahattin Öztürk, emekli olduktan sonra memleketi Yozgat’a dönerken koliler dolusu kitap ve dergiyle döndü. TDV İslam Araştırmaları Merkezi Kütüphanesi’nde 25 yıl kütüphanecilik yapan Öztürk, Zeytinburnu Belediyesi Millet Kıraathaneleri’nde 7 yıl görev yaptı. 2023 yılında emekli olduktan sonra beraberinde getirdiği yaklaşık 550 koli kitap ve dergiyi baba ocağına yerleştirdi. Getirdiği kolide 10 bin kitap, 4 bin 500 civarında birinci sayısı bulunan dergiler, 130 adet Osmanlıca birinci sayısı bulunan dergiler ve 5 bine yakın derginin farklı sayıları bulunuyor. Edebiyat, mizah, ideoloji, fikir dergileri gibi farklı kategorilerde bulunan dergilerin her yaştan kesime hitap ederek, akademik araştırmalara da kaynaklık etmesini hedefleyen Öztürk’ün bir de müze hayali bulunuyor.
Yozgat merkezde inşaatı devam eden kütüphanede isminin verileceği ‘Süreli Yayınlar Müzesi’ fikri konusunda araştırmalar yaptığını belirten Öztürk, konuyla ilgili olarak yetkililerle istişarelerde bulunduğunu bildirdi.
“Süreli yayınların orijinali rafta, dijital bir kopyası da ziyaretçide olacak”
Kütüphanede hayalini kurduğu süreli yayınlar müzesinin açılması halinde sergileme hakkındaki hazırlıklara başladığını ifade eden Öztürk, “Süreli yayınların hepsinin dijital bir kopyası çıkarılacak. Müze oluşturulduğunda ise orijinali rafta olurken, dijital kopyası ise interaktif biçimde kullanılacak. Süreli yayınların teknik hizmetlerini yaparken ilk sayının tespiti hep zor olmuştur. Tabi bu çalışmaları yaptığımız dönemde günümüzün teknolojik imkanları yoktu. Her aradığımız bilgi için kütüphanelere gitmek zorunda kalıyorduk. Bu zahmetli çalışmaları yaparken sayıları toplamayı düşündüm. Katkısı olması ve birikim yapmak açısından heyecanla başladım. ‘Osmanlı Araştırmaları’ isimli akademik bir dergiyle süreli yayın biriktirmeye başladım. Yozgat’a gelirken dostlarımız ve araştırmacılar ‘Yozgat’a neden kitapları götürüyorsun? Burada kütüphaneye bağışla’ dediler. İstanbul’da her yerde kütüphane olduğunu ve memleketimdeki kütüphanenin kaynak olarak yetersiz olduğunu söyledim. Ben bu yükü hemşerilerim için taşımaya karar verdim. Yozgat’taki hemşerilerimin faydalanmasını istedim. Bu eserleri görenler, o dönemde yazılmış o sürece tanıklık etmiş gazete, dergi gibi eserlere ulaşma imkanı bulacaklar. O günleri yaşamış gibi hissedecekler” şeklinde konuştu.