Yozgat'ın yeni nesil haber sitesi Yozgat Medya Köşe Yazarı Muhammed Atıl yazısında; "Gazze Destanı" diye yazdı..
Bizler Çanakkale destanıyla büyüdük. Çocukluğumuzda anlatılan kahramanlık hikayelerini işittikce göğsümüz kabarırdı. Seyit Onbaşı'nın İman gücünü yüreklerimizde hissederdik sanki. "Çanakkale Geçilmez" naraları kulaklarımız da yankılarınken, tüylerimiz diken diken olurdu. Öyle bir ecdadın torunları olduğumuz için kendimizi ne de şanslı hissederdik.
Hamdolsun halende şerefli tarihimizle gurur duyar, göğsümüzü gere gere anlatırız.Şanlı ecdadımız bizim yüz aklığımızdır. Biz onları hayırla yad etmeye devam edeceğiz. Mukaddesatı uğruna canlarını feda etmiş cümle ecdadımıza rahmet olsun.
Bundan 104 yıl önce, dünyanın "süper güçlerine" ve ağır silahlarına Çanakkale'de gösterdiğimiz direnişin ve Allah'ın yardımıyla kazandığımız zaferin bugün bir benzeri Gazze'de yaşanıyor.
O günün şartları elbette farklıydı. Karşımızda gözle görünen bir düşman, bizim düzenli bir ordumuz vardı. Savaş şehirlerde değil cephede yaşanıyordu. O günün zalimleri bombalarını kadın ve çocuklara değil siperlerde bizlere atıyordu.
Yani daha mertçe ve daha erkekçe bir savaştı. Bugün Gazze'de ise daha alçakça ve kahbepece bir savaş yaşanıyor. Üstelik bir kaç aydır değil on yıllardır devam ediyor. Bir köşeye sıkıştırılmış ve en temel insani yardımlar bile sınırlı sayıda gönderiliyorken, yıllardır bu şartlar altında mücadele vermek ancak güçlü bir imanla mümkün olabilir.
7 Ekim'den bu yana ise bütün yardımlar tümüyle durdurulmuş vaziyette. Gazze halkı yaşama tutunmasın diye hastaneler, camiler, okullar, fırınlar ve daha nice savaş ahlakına sığmayacak yerler, yerle bir ediliyor. Sular ve elektrikler kesilmiş, internet bağlantısı kopmuş, etrafı yüksek duvarlarla çevrilmiş ve üzerine 24 saat bomba yağan Gazze direniyor.
Hamas'a bağlı El Kassam Tugayları'nın Mücahitleri Siyonist İsrail ve Katil Amerika'ya güç ve kudretin bombalarda değil yüreklerde ki imanda saklı olduğunu öğretiyor. Gök Kubbe'nin sahibine teslim olmuş olanlar, demir Kubbe'nin sahiplerine meydan okumaya devam ediyor. İslâm âlemi ise seyrediyor. 1.5 Milyar İslâm dünyasının İzzet ve şerefini bir avuç Mücahit muhafaza ediyor.
Bizler şanlı ecdadımızın destanlarını kitaplardan okuduk ve anlatanlardan dinledik. Ancak bugün Gazze destanına, içinde yaşayarak, yaşanan vahşeti de, kahramanlıklarıda elimizde ki ve önümüzdeki ekranlardan görerek şahitlik ediyoruz.
Tarih bu mücadeleyi ve bu destanı mutlaka yazacaktır. Onlar hem dünyada hem de ahiret hayatında şerefle ve onurla anılacak olanlardır. Aynı çağda yaşamış olmamıza rağmen onlara gıpta ediyoruz ve edeceğiz.
Dünya bu imanlı duruşa duyarsız kalmıyor. Müslüman Devletler sessiz ve tepkisiz kalsada, Müslüman olmayan toplumlar duyarsız kalmıyor. Dünyanın her yerinde protesto gösterileri devam ederken Gazze'de ki direnişten etkilenen başka din mensupları fevç fevç İslam'la şerefleniyor.
Onların ağızlarıyla ve bombalarıyla Allah'ını nurunu söndüreceklerini sanarken, onların içinden İslam güneşleri doğuyor.
Elbette tarih bu mücadeleyi yazacak. Allah'ın izniyle bu direniş zaferle taçlanacak. Kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacak.
Hamas'a Selâm, direnişe devam!