Yozgat'ın yeni nesil haber sitesi Yozgat Medya Köşe Yazarı Mihriban Çetinel yazısında; "Bayram Kokusu" diye yazdı...

Bayram…
Kimine göre kutlama,
Kimine göre barış,
Kimine göre mutluluk,
Kimine göre hüzün,
Kimine göre yalnızlık,  
Kimine göre kucaklaşma,
Ama her dilde  “sevinç coşku”

Nitekim , hani hep derizya “ nice bayramlara” evet; Nice, yani bir dahakine yani hep daha güzeline rastlamak, daha güzele denk gelesin demek.  
İşte içimizdeki coşku buradan gelir, ümitle beklediğimiz, gelişiyle içimizde kelebekler  açtıran duygunun  adıdır “sevinç”.

Bayram gelince sanki dünyayı bir mutluluk kaplar, sanki hava bir başka kokar değil mi?
Sanki o’ günlerde hayat daha yaşanılabilir daha katlanılabilir bir hal alır. 
Sanki ruhumuz güncellenmiş gibi daha umutkar oluruz değil mi?
İçimizdeki çocuğu farkederiz,dışarda koşturan çocuklar gibi kıpır kıpır olur.
Her yer bir anda güzelleşir değil mi? 
Yaşımızı, yaşadıklarımızı, hüznümüzü, küskünlüğümüzü bir süreliğine rafa kaldırırız adeta…

Bayram her yerde bayram, duygusu değişmez, ama gurbetteysen adı gibi mutluluğu da buruklaşır. Sevdiklerini görme arzusu, bayram sevinci coşkusu bir tarafa, bayram namazının tadını dahi alamazsın.
Gurbet “insanı ehlileştirir” derler. Ama eksiltirde…Yaşayamadığın, özlemini çektiğin, hissedemediğin ne varsa ne kadar duygu varsa seninle birlikte eksilir.

Memleketteki bayram coşkusu bir başka güzel elbette, fakat asıl bayram köydedir. En masum en güzel halleriyle çocuklar, istemeye utandığımız cıncık şekerler.Hiç giymediği sandıktaki kıyafetlerini giyen  yaşlılar. Geceden ellere sürülen kınalar. Köyün kendine has bayram kokusu…
Tezek kokusu…
Çocukluğumuzun hatırladığı en güzel kokular en güzel anılar olsa gerek.

Şimdi burda da bayram, ama ruhsuz ve tatsız olanından…
Bayramınız bayram ola, sevinciniz daim ola,
En derin duygularla vatanıma, memleketime selam olsun.
Büyüklerimin kınalı ellerinden küçüklerimin gülen gözlerinden öpüyorum. 

Nice bayramlara.
Vesselam.