Yozgat'ın yeni nesil haber sitesi Yozgat Medya Köşe Yazarı Yaşar Demir'in Gönül Pınarı köşesinde "Başlarken" diye yazdı...

Adettir, ilk yazıda, ilk sayıda selamla başlanır. Ben de geleneği bozmayacağım. Yazımın okunduğu,  yayınımızın ulaştığı neresi olursa olsun, bütün okurlarımızı saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Karakoç üstadım, şair Mehmet Balaban’a yazdığı şiirden mektubunda;

Fikir gölü derinleşir girdikçe

Dostluk gülü gümrah açar derdikçe

Zaman, mekân, sıhhat imkân verdikçe

Bırakmam cevapsız söz Balabanım, diyordu.

Ben de Koray Bey’in isteği üzerine bugün okuduğunuz bu satırlarla yazmaya başladım. İnşallah, Allah izin verdiği, zamanımız, mekânımız ve sıhhatimiz müsait olduğu müddetçe yazmaya ve sizlere buradan seslenmeye devam edeceğim.

Zaman zaman sıladan gurbete bir turna misali selamlarımızı ileteceğim. Zaman zaman fikir gülünün derinliklerinde yüzeceğim. Bazen duygularımızı yansıtarak gönlümden gönüllere bir demet gül sunacağım. Bazen ilimiz Yozgat’a ya da ülkemiz Türkiye’ye ait düşüncelerimizi aktarmaya çalışacağım. Beklentimizi, sitemimizi, eleştirimizi, sevdiklerimizi, reddettiklerimizi, hepiniz ve hepimiz adına isteklerimizi aktaracağım. Aklımızdan geçen, gönlümüze dolan ne varsa yazıp paylaşacağım.

Resim ve edebiyat sanatında Fransızca adı “empresyonizm”, Türkçe karşılığı “İzlenimcilik”  olan bir sanat akımı vardır. Bu sanat akımına göre meydana gelen, ortaya çıkan olaylardan daha çok, o olayın kişiler üzerinde bıraktığı etki ve izlenimler daha önemlidir. Bendeniz de empresyonist bir sanat akımını benimseyen bir ağabeyiniz, kardeşiniz, hocanız olarak kimi zaman olayları, daha çok da küçük bir olay olsa dahi insanlarımız üzerindeki etkilerini anlatacağım.

Yazımın giriş kısmından anladığınız gibi, bana soracak olsalar önce kendini nasıl tarif edersin diye, önce “şair”im sonra “yazar”ım derim. Yaklaşık 30 yıldır, çok yerde yazdım, çok yerde konuştum. Ancak ilk göz ağrım, ilk sancım, ilk sevgilim şiirdir benim. Bu nedenle en çirkin konuları bile yazarken şiirsel ve estetik bir dil kullanmaya, her zaman olduğu gibi, bu satırlarda da dikkat edeceğim. Kimseyi kırmadan, kimseyi incitmeden, kimseden de incinmeden ve asla karşılık beklemeden gönül pınarımda ne varsa size ikram edeceğim.

Tarafımız, yönümüz, hedefimiz, gönül verdiğimiz, uğruna zaman başta olmak üzere çok şey feda ettiğimiz, bizi biz yapan değerlerimizden; yani istikametimizden, yolumuzdan da taviz vermeyeceğim. İlimiz için, ülkemiz için ve insanımız için doğru bildiklerimi doğru bir şekilde dile getireceğim. Ayağımız Anadolu topraklarında, sırtımız Ural-Altay dağlarında, yönümüz Kâbe yönünde, ay yıldızlı al bayrağın altında, kimseyi ötekileştirmeden, hiçbir inanca, hiçbir düşünceye, hiçbir siyasi görüşe saygısızlık etmeden, karınca kararınca sizlere sesleneceğim.

Allah basiretimizi de yolumuzu da bahtımızı da açık etsin. Konuşması gerekirken susanlardan, susması gerekirken konuşanlardan; doğruları söyleyememekten, güzellikleri gizlemekten muhafaza etsin.

Yeniden bu satırlarda, bu sayfalarda buluşmak dileğiyle ve yeniden sevgi, saygı ve selamlarımla, Allah’a emanet olun, hoş kalın, hoşça kalın.