Yozgat'ın yeni nesil haber sitesi Yozgat Medya Köşe Yazarı Yaşar Demir'in Gönül Pınarı köşesinde "Bir Kıssa Çok Hisse" diye yazdı...
Meşhur hikâyedir, herkes bilir. Kurt, yavrusunu eğitirken önce kuzuyu gösterir ona: Bak yavrum, bu kuzudur, der ve ekler: Eti yumuşak ve lezzetlidir. Sonra koyunu gösterir: Bu koyundur. Kuzudan daha büyük olur. Eti biraz daha yağlı, biraz daha serttir. Sonra da çobanı gösterir: Sürüyü bu gezdirir. Ona karşı dikkatli olmalısın; vicdanı katı, sopası serttir. Bu arada yavru kurt, çoban köpeğini görür ve babasına, bunlar bize benziyor, der. Koca kurt: Yavrum, onu görünce kaç. Biz ne çektiysek bize benzeyip de bizden olmayanlardan çektik, der.
Türkiye'nin durumuna bakınca bu eski ve bilindik hikâye aklıma geldi. Ülkemizin durumunu çok güzel anlatıyor: Biz ne çektiysek bize benzeyip de bizden olmayanlardan çektik.
Davut sandıklarımız Devıt, Meryem bildiklerimiz Marıa çıktı. Yusuf dediğimiz Joseph imiş bilmedik, Hansları Hasan sandık yıllarca dinledik. Bu yüzden onmadık, bu yüzden gülmedik.
Bombacı teröristi masum gösterenleri mi ararsın, bombalı saldırıya oyun diyenleri mi sorarsın. TSK'nın sınır ötesi operasyonuna destek vermeyen anlayışı mı kınarsın. Sorunu bizde görüp çözümü uzaklarda arayanları ne yaparsın. Oysa millet olarak son zamanlarda birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Batıda Yunan azgınlığı, doğuda Pkk bezginliği. Kuzeyde Ukrayna savaşı, güneyde Ypg belası. Bilmem kaç yıldır örtük ya da açık ülkemize uygulanan ekonomik ambargo furyası. Dolar üzerinden ülkemizi vurma çabası. Daha neler neler…
Bütün bunlar olup biterken adı Türk adı olan, anası, babası, atası Türk olan nice Türk oğlu Türkler, nice müslüman çocuğu yiğitler, milletinden, devletinden yana tavır alması gerekirken eşine az rastlanır bir şekilde ötelere meyil etmekte, ötelerden imdat beklemekte ve ötelere ümit beslemektedirler.
Siyasi görüşü, etnik kökeni, mezhebi, meşrebi ve dini kimliği ne olursa olsun bizim insanımızın üzerine düşen temel görev, asgari müştereklerde birleşmektir.
Çatısı altında yaşadığımız devletimizin, içinde bulunduğumuz milletimizin tarafında yer alabilmektir. Hiç bir bahane üretmeden, dimdik durabilmek ve bu duruşu dünyaya haykırabilmektir. Bugün bu elzemdir, bugün bu mecburiyettir. Diğer konular yarının meselesidir. Doğru olanı bugün bahane üretmemektir.
