İKTİDAR MİTİNG DEĞİL İCRAAT YAPAR!

Hamas'ın "Aksa Tufanı" adıyla başlattığı, Gazze ablukasını yarma ve direniş harekatı 20. güne ulaştı. Harekatın ilk günlerinde, medya üzerinden alçakça bir karalama kampanyası başlatıldı. Hamas'ın "sivilleri hedef aldığı ve masum insanları öldürdüğü" yönünde olur olmaz bilgiler ve görüntüler servis edildi. Bunların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını biliyorduk ve nihayetinde hakikat ortaya çıktı. 


Bunu bahane eden Siyonist İsrail rejimi, onyıllardır açık hava hapishanesine çevirip üzerine bomba yağdırdığı Gazze halkına, bu kez şiddetin dozunu artırarak adeta ''kudurmuş köpek'' gibi saldırmaya başladı. (Bu arada Köpeklerden özür dilerim.) 

20 gündür aralıksız devam eden bombardıman sonucu 2.700'ü çocuk 1.600'ü kadın olmak üzere bugüne kadar 7.000 sivil ve masum Gazze'li hayatını kaybetti. 

Gözü dönmüş katiller bir gece vakti hastane bombalayınca vicdanı körelmemiş, zulme sessiz kalmayan dünya Müslümanları sokakları indi. İsrail ve ABD elçilikleri önünde protestolar günlerce devam etti ve ediyor.

Geçtiğimiz hafta Saadet Partisi İstanbul'da yüz binlerce Kudüs sevdalısı yüreklerle bir miting tertip etti. Anadolu Gençlik Derneği (AGD-MGV) Hatay Cilvegözü sınır kapısında Sınırdayız- Öfkemiz sınırda diyerek ülke genelinde on binlerce insanın katılımıyla bir duruş sergiledi. Yine bir çok STK ülkenin çeşitli yerlerinde protestolar, yürüyüşler ve gösteriler düzenlendi.

Müslüman halklar meydanlarda bu tepkileri gösterirken, yöneticilerden de somut adımlar bekliyor. Maalesef ülkemiz de başta olmak üzere, henüz sözün ötesinde somut bir adım göremedik. 

Necmettin Erbakan hocamız "İsrail Laftan, değil güçten anlar" derdi. Bizlerde her fırsatta bu hakikati iktidar kanadına hatırlatıyor olsakta, iktidar sözün ötesine geçebilmiş değil.
Somut bir adım atmadığından dolayı kendi tabanında tepkiler oluşmaya başladığı için olsa gerek, icraat makamında olan bir parti bir STK gibi miting tertip edeceğini ilan etti. 

Güler misiniz, ağlar mısınız? Bilmem. Ancak bu bir "çaresizlik fotoğrafıdır" benim gözümde.
Nasıl ki bir STK, "benim elimden gelen budur" deyip bu zulmü duyurmak ve protesto etmek niyetiyle meydanlara indiği gibi, iktidar partisi de aynı mesajı mı vermek istiyor? "Elimden gelen budur" deyip tabanında oluşan tepkileri azaltmayı mı hedefliyor? 

Diğer yandan İktidar kanadı her fırsatta İsrail ile arabuluculuk yapmaya, ve tarafları ateşkes yapmaya çağırıyor. Bu durumda bana çok garip geliyor. Zira İsrail'den ateşkes beklemek ya cehalettir yada gaflet. Çünkü bu ateş bugün başlamadığı gibi yarında durmayacaktır. Ateşin son durağı ve nihayi hedefi, Nil ve Fırat Nehri'nin doğduğu topraklar,yani bizim ülkemizin topraklarıdır. 

Mustafa Böyükata | Proje Döngüsü Yönetimi Mustafa Böyükata | Proje Döngüsü Yönetimi

Her vatandaş bu gerçekleri bilmek ve ona göre fikir üretmek ve duruş sergilemek zorundadır.  Düşmanı ve düşmanının inancını doğru tanımak mecburiyetindedir. 
 
Kınama, yas tutma, protesto etme bunlar yetkisi olmayan halkların ve STK'ların yapacağı işlerdir. Bu anlamda Müslüman Türk halkı üzerine düşeni ziyadesiyle yapmıştır ve yapmaya devam ediyor. Mitinglerin maksadı yetki sahiplerini harekete geçirmek, düşmana korku verirken, orada direnen kardeşlerine moral olmaktır. 

Ey yetki sahipleri! Bu millet ve ümmet sizden miting değil icraat beklemektedir.
İKTİDAR MİTİNG DEĞİL İCRAAT YAPAR!

Editör: Yozgat Medya